Peter Lonchar ve Veso Ovcharov, birçok rekorun sahibi iki yamaç paraşütçüsü. Yeni rekor denemeleri için Kapadokya'yı seçen sporcular, yaptıklarının çok tehlikeli olmadığını söylüyor. Ovcharov, “Benim için araba kullanmak gibi bir şey.” diyor.
Peter Lonchar ve Veso Ovcharov, dünyanın en ünlü yamaç paraşütü sporcuları. Onlar bu spora başladıklarında dünyada bunu spor olarak yapan insan sayısı bir elin parmaklarını geçmiyordu. Hem teker teker hem de birlikte birçok rekorun sahibiler. Hikâyeleri farklı olsa da onları birleştiren duygu aynı: Özgürlük. Bazıları onlara ‘gökyüzünde yürüyen adamlar' diyor. Lonchar ve Ovcharov'u Kapadokya gezimiz sırasında tanıdık ve burada yeni bir dünya rekorunun peşinde olduklarını öğrendik. Peşlerine düşerek adrenalin dolu bu dünyaya nasıl girdiklerini merak ettik. Sohbetimizden bir gün sonra onlar, arkadaşları Onrej Prochazka ile birlikte balondan atladıktan sonra 126 kez dönerek üçlü sonsuz döngü hareketinde yeni dünya rekorunun sahibi oldu. Sporcular bu rekoru kırarken balonların içindeki yüzlerce turist bu ana şahitlik etti.
Sırbistan doğumlu Petar Lonchar, 18 yaşında Sırbistan Ordusu'nun paraşüt birliğine katılarak ilk kez hava sporlarıyla tanışmış. Uçuş sporlarına ek olarak ilk kez 2007'de akrobatik uçuş deneyimini gerçekleştiren Lonchar, sonsuz dönüş gibi zorlu hareketleri başararak dünyanın ilgisini çekmeyi başarmış. Dünyanın pek çok farklı bölgesinde 70'ten fazla atlayış gerçekleştiren Lonchar, bir yıl içinde 9 saat uçuşla en uzun süre uçuş rekorunun sahibi. O aynı zamanda Himalayalar üzerinde uçan ilk Sırp sporcu.
Bulgar sporcu Veso Ovcharov ise üç yaşında kayakla tanışmış. Bulgar Ulusal Spor Akademisi'ni onur derecesiyle bitiren Ovcharov, mezuniyetinden sonra esas tutkusu yamaç paraşütüyle tanışmış. 2006 Nepal'de sonsuz dönüş hareketini yapabilen ilk Bulgar sporcu olmuş. 2011'de Peru'daki atlayışında yaptığı 249 dönüşle sonsuz dönüş alanında dünya rekoru kırmış. Petar Lonchar ile birlikte yaptıkları 181 dönüşle senkronize sonsuz döngü alanında da rekorun sahibi.
‘Ailemiz ilk zamanlar çok endişeliydi'
Bu sporu yapmaya başladıklarında her ebeveyn gibi onların ailesi de endişelenmiş. Ancak bunu güvenli ve kurallarına uygun bir şekilde yaptıklarını görünce bu korku giderek azalmış. Veso Ovcharov, ilk zamanlar annesinin çok korktuğunu söylüyor. İlk atlayışından sonra annesini aradığını ve annesinin inanamadığını anlatıyor: “Spor biraz tehlikeli gibi gözüküyor ama bizim için araba kullanmak gibi bir şey. Sonuçta her atlayışta kendinizi biraz daha geliştiriyorsunuz ve güvenlik önlemlerini ona göre alıyorsunuz.”
Peter Lonchar ise ailesinin ilk başta tepki verdiğini ancak şimdilerde kendisini çok desteklediklerini söylüyor. İki sporcu dört yıl önce birlikte çalışmaya başlamış. Malum onlar bu sporu yapmaya başladıklarında dünyada bu işi yapan çok fazla kişi yoktu. Birbirlerine yakın ülkelerden gelmiş olmaları da onları yakınlaştıran sebeplerden. Fakat onları asıl bir araya getiren şey, sürekli yeni ve farklı heyecanların peşinde koşma istekleri.
Kuşlar bize saldırıyor
Peter Lonchar ve Veso Ovcharov, bugüne kadar binlerce kez atlamış paraşütleriyle. Tabii her atlayış farklı bir macera. Elbette unutamadıkları atlayışlar da var. Lonchar, Pakistan'da Karakor dağlarından yaptığı atlayışı unutamıyor. 6 bin 800 metre yükseklikten atlamış paraşütüyle. Ovcharov ise her atlayışın farklı bir anı bıraktığını ifade ediyor: “Doğayla karşı karşıya olmak ve canlılarla birlikte uçmak çok farklı bir duygu. Bazen kuş yuvalarının üstünden geçerken onlara saldıracağımızı düşünüp bize saldırıyorlar.”
İkiliye bu rekor için neden Türkiye'yi seçtiklerini soruyoruz. Daha önce iki kez ülkemize gelip atlayış yapmışlar ve Kapadokya'ya hayran kalmışlar. Çünkü dünyanın hemen her yerindeki atlayışlarında seyirciler onları yerde izliyor. Ancak burada aynı anda kalkan balonların içindeki binlerce kişi onların bu atlayışına şahitlik edebiliyor. Bu düşünceyle Kapadokya'yı seçtiklerini söylüyorlar. Ovcharov, “Her gün 150 balon ve 2 bin 500 kişi bu coğrafyada gökyüzünde oluyor. Biz de onların arasında atlayarak ve üçlü sonsuz döngü rekorunu kırarak tarihe geçmek istedik. Kapadokya, bu dünyada hâlâ büyülü şeylerin var olduğunun kanıtı. Asla unutamayacağımız bir deneyim yaşadık.” diyor.
Onlara bundan sonra yapmayı planladıklarını sorduğumuzda tebessüm ediyorlar, kim bilir dercesine. Son yıllarda bu sporun yaygınlaştığını görmek sevindirmiş sporcuları. Özellikle video paylaşım kanallarında atlayışlarının ilgiyle takip edildiğini anlatıyor. Bu sporun ilerleyen zamanlarda daha çok kişi tarafından sevileceğinden eminler.