Quantcast
Channel: ZAMAN-PAZAR
Viewing all articles
Browse latest Browse all 3284

Torun sevmek için kursa gittiler

$
0
0

Çocuk yetiştirmede anne-babanın rolü önemli ancak bazı toplumlarda dede ve nineler de en az onlar kadar önemlidir. Fakat iki kuşak, çocuk bakımında genelde anlaşamaz. Bu çatışmayı yaşayanlar için ‘Torunum Geliyor' eğitimi veriliyor. Dede ve ninelere, torun ve çocuklarıyla nasıl ilişki kurmaları gerektiği anlatılıyor.

Büyükanne ve büyükbaba olmak kolay bir iş değil. Zira bütün hayat tecrübelerini konuşturmanın tam vakti gelmişken karşınıza genç anne-babanın kitaptan dolma bilgileri çıkabiliyor. Örneğin babaanne bebeğe şöyle doya doya bal şerbeti içirmek isterken gelin, “Olmaz annecim, anne sütü ona yetiyor. Su bile içirme lütfen!” diyor. Sonrası herkese tanıdık gelen serzenişler: “Üç tane çocuk büyüttüm, hepsi aslan gibi. Fakat gelinim tavsiyelerime kulak asmıyor.”

Kuşaklar arası fikir çatışmaları sadece çocuk büyütürken yaşanmıyor elbette. Çocuklar büyüyüp anne-baba olunca çatışmaya yeni boyutlar ekleniyor, torun büyütmek gibi mesela. Genç anne-baba, kurslara giderek çocuk yetiştirmeye dair onlarca şey öğreniyor, üzerine kitaplar okuyor. Sıra uygulamaya gelince karşısında kayınvalide ya da annesinin tecrübesini buluyor. Bir yanda yılların tecrübesi bir yanda onca kitabın savunduğu bilgiler…

ORTA YOLU BULMA EĞİTİMİ

Bu noktada doğan çatışmayı fark eden uzman psikolog Ayça Bulut, büyükanne ve büyükbabalar için ‘Torunum Geliyor' eğitimi düzenlemeye başladı. Aile büyüklerinin tecrübeleri birçok zaman faydalı olsa da bazen ciddi hatalara sebebiyet verdiğini söyleyen Bulut, onlara şu uyarıyı yapıyor: “Bizim dikkat çektiğimiz nokta şu; doğru bilinen bazı yanlışlar var. Bu konuda gençlere kulak versinler, sonra orta yol bulunacaktır zaten.”

Büyükanne ve büyükbabalar için düşünülen eğitimin amacı onları aile ortamının dışında bırakmak değil. Hayatlarına büyük coşku katacak, heyecan getirecek yeni aile üyesinin gerginlikle değil, keyifle büyütülmesini sağlamak, bu süreçte bebeğin gelişimine zarar verecek uygulamalardan kaçınmak. Aslında çocuk yetiştirmede kuşaklar arasındaki fikir çatışması çocuğun ileriki yaşlarına kadar devam ediyor. Ancak psikolog Bulut'un odak noktası daha çok bebeklik dönemi. Central Hospital'da düzenlediği Torunum Geliyor kursunda doğum öncesinden bebeğin bakımına kadar birçok konuda büyükanne ve büyükbabalara tavsiyeler veren Bulut'un derslerine ilgisi oldukça fazla. Biz de yaklaşık bir yıldır devam eden kurslardan birine dâhil olup çiçeği burnunda nine ve dedelerin heyecanına ortak olduk.

Gerginliğe dönüştürmeyin keyfini çıkarın

Anne-babanın büyükbaba ve büyükanne ile olumlu ilişkisi bebeğin gelişimini de olumlu etkiler. Torun bakımını mümkün olduğunca gerginliğe dönüştürmeden keyifle sürdürmeye çalışın.

Anneanne, babaanne ve genç anneler arasında en büyük çatışmalardan biri; anne sütünün yetmemesi. Anne, sütün yettiğini düşünüyorsa bu konuda ona müdahale etmeyin.

Torunlarınıza her ziyaretinizde eliniz kolunuz dolu gitmeyin. Sizi her gördüğünde sizden maddi bir şeyler beklemesin. Bunun yerine sizinle keyifli vakit geçirebileceğini bilsin.

Çocuğun asıl sorumluluğunun anne-babada olduğunu unutmayın. Bu yüzden, “Ben bunun gibi üç tane büyüttüm, bana mı güvenmiyorsun?” gibi duygulara kapılarak kendinizi üzmeyin.

‘Herkes kendi çocuğuna bakmalı' fikri sizi rahatlatabilir. Torununuzun bütün sorumluluğunu üstlenmek yerine kendi çocuğunuzun size ihtiyacı olduğunu düşünün ve onun işini kolaylaştırmaya çalışın.

Aa bu da mı yanlışmış?

Torunu iki hafta önce dünyaya gelen Reyhan Kızıltan, “Babaannelik, ömrümde hiç tatmadığım bir duygu. Bu sebeple en doğrusu nasılsa öyle yapmak istiyorum.” diyor. Gelinine ve oğluna çok güvendiğini ancak bazen müdahale etmeden duramadığını anlatan heyecanlı babaanne, yaşadığı bir olayı şöyle paylaşıyor: “Dün gece bebeğin çığlık çığlığa ağladığını duydum. Biraz bekledim ama susmayınca sabredemeyip odasına gittim. Çocuklar bana ‘anne biz hallederiz sen git uyu' deyince geri döndüm. Onlara müdahale edemediğimizde kırılmanın bir anlamı yok galiba.”

Kaygılı büyükanneler dikkat!

Derslere birçoğu çift olarak gelen kursiyerlerin heyecanı yüzlerinden okunuyor. Tavsiyeleri büyük bir dikkat ve ciddiyetle dinleyen bazı dedeler not bile alıyor. Psikolog Ayça Bulut, kaygılı ve sakin kalamayan yapıda olanlara özellikle doğumdan hemen sonra biraz dışarıda kalmalarını tavsiye ediyor. Çünkü doğum sonrası annenin stres düzeyi en üst seviyede oluyor. İkinci bir kişinin ona müdahalesi bu gerginliği daha da artırabilir. Bu durumun hem bebeğe hem de anneye zarar verdiğini öğrenen kursiyerler, “Nasıl yani? Çocuk doğunca biz hastaneye gitmeyelim mi?” diye soruyor. Psikolog Ayça Bulut, onlara en azından ilk bir saat anne-baba ve bebeği yalnız bırakmalarını, bu sırada hastanenin kafeteryasında bekleyebileceklerini söylüyor. Bulut'un özellikle dikkat çektiği nokta, anne ile çocuk arasındaki güvenli bağlanmanın oluşması. Bu sürecin doğumun ilk dakikalarında başladığını anlatan Bulut, “Bu günlerde çocuğa ne kadar müdahale edilirse kendini o kadar güvensiz hissedecek. Anne de yeni rolüne geçerken zorluk yaşayacak.” diyor.


Viewing all articles
Browse latest Browse all 3284

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Istediginiz bir saatte uyanabilirsiniz


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue