Quantcast
Channel: ZAMAN-PAZAR
Viewing all articles
Browse latest Browse all 3284

Sporu kadınlar, geyiğini erkekler yapıyor

$
0
0

Türkiye’nin kadınlara yönelik ilk spor kanalı Sportstvkadın yayında. SportsTV bünyesinde kurulan kanalda kadınlar tarafından hazırlanan programlar yine kadınlar tarafından sunulacak. Amaç kadın ve çocuklar aracılığıyla sporu topluma yayma.

Türkiye’de futbol dışındaki bir spor dalında elde edilen uluslararası bir başarının konuşulma süresi bir sonraki güne bile sarkmıyor. O gün hatta birkaç saat içinde tüketilip bir sonraki başarıya kadar unutulup gidiyor. Halbuki futbol öyle mi? Basit bir lig maçı bile üzerinde saatlerce konuşulacak malzemeye sahip. Kanıt arayanlara Eczacıbaşı bayan voleybol takımının henüz birkaç hafta önce elde ettiği dünya şampiyonluğunu söylemek mümkün. Kaçımız hatırlıyor bu önemli galibiyeti? Geçen hafta Galatasaray’ın süper lig şampiyonluğunu bilmeyen, hakkında iki kelam etmeyen ise sanırız çok az. Voleybol bile bu haldeyken artistik patinaj, tenis, atletizm gibi kadınların da aktif olduğu spor dallarını konuşmak iyiden iyiye lüks... Peki nereden kaynaklanıyor bu futbol kibri? Bu soru çok soruldu. Cevabını sosyologlara bırakıp bu konuda çözüme yönelik adımlar atanlara bakmakta fayda var. Tam da Türkiye’nin ilk kadın spor kanalı açılmışken. Spordaki futbol tekelini kırmak yolunda önemli bir girişime imza atarak Sports TV’yi kuran ve böylece sporu kadınların da ilgileneceği bir noktaya çeken Ahmet Gülüm bununla kalmadı, Türkiye’nin kadınlara yönelik ilk TV kanalı olan Sportstvkadın’ı kurdu. Lansmanı geçtiğimiz çarşamba günü gerçekleşen kanalın hedef kitlesini sporun hem performans hem de sağlık kısmı ile ilgilenen kadınlar hatta erkekler de oluşturuyor. Türkiye’yi farklı dallarda temsil eden başarılı kadın sporcularının da katıldığı tanıtım toplantısının ardından Ahmet Gülüm neden kadınlara yönelik bir TV kanalı kurma gereği duyduklarını anlattı.

Gülüm’ün kendisi de eski bir voleybolcu. Futbol değil de voleybol gibi kadınların önemli ağırlığı olan bir spor dalında geçmişi olmasının bu kanalı açmasını etkileyip etkilemediğini soruyoruz. Cevabı ‘kesinlikle evet’ oluyor. “Voleybolda kadın-erkek birlikte hep başarılı bir süreç geçirdik.” diyen Gülüm, kadın voleybolunun ise Türkiye’de çok daha büyük bir başarı hikâyesi olduğunu ifade ediyor. Oradaki deneyimleri şüphesiz bir yol çizmiş ancak kendisini esas harekete geçiren şeyin kadın ve spor arasındaki ilişkiyi gösteren araştırmalar olduğunu söylüyor: “Araştırmalar bize dünyada kadın ve spor ilişkisinin başka bir boyutta gittiğini gösteriyor. Bugün bütün gelişmiş ülkeler bu konuya büyük yatırım yapıyor. Biz bunun dışında kalmamalıyız. En azından burada bir ateş yakalım dedik.”

Sporun insan hayatını pozitif yönde değiştirdiğini söyleyen Gülüm’e göre araştırmalar bu etkinin kadınlarda daha güçlü olduğunu gösteriyor. Spor kültürünün Türkiye’de iki kaynaktan yayıldığını, birinin okul diğerinin aile olduğunu söyleyen Gülüm, konunun aile ayağında birincil görevin annelerde olduğunu ifade ediyor ve ekliyor: “Bu anlamda sporu içselleştirmiş, yaşantısının bir parçası haline getirmiş kadınlarımızın spor yapma alışkanlıklarının gelişmesi adına iletişim halinde olabilecekleri bir platformun varlığının önemli bir görevi yerine getireceğini düşünüyorum.”

Tam da bu noktada Olimpik Anneler adlı programdan bahsediyor Ahmet Gülüm: “Çocuğuna spor yaptıran her anne birer olimpik anne. Çünkü spor yapan çocuklar fiziksel olarak güçleniyor ve sağlıklı oluyorlar. Sporun sağladığı disiplin okul hayatında da başarıyı getiriyor. Bunda annelerin rolü büyük. Her hafta stüdyoda olimpik anneler ağırlanacak ve deneyimlerini izleyicilerle paylaşacak.” Bunun dışında annelerin çocuklarının hangi spor dalına uygun olduğunu öğrenebilecekleri ‘Spor ve Çocuk’ adlı program da olacak. Spor camiasının başarılı ve ünlü isimlerinin ağırlanacağı ‘Spor ve Yaşam’ programı ile kadınların spor yaparken ne giyeceklerine dair fikir edinebilecekleri ‘Spor ve Moda’ adlı program da var. Kanalın en çok ilgi çekeceği düşünülen programlarından biri de her hafta farklı spor dallarının tecrübe edileceği ‘Birlikte Deneyelim’. Gülüm Sportstvkadın’ın bir müsabakayı ya da bir faaliyeti yayınlayan bir kanal olmayacağından, sadece kendi ürettikleri içeriklere yer verecekleri bir yayın anlayışları olacağından bahsediyor.

Voleybol, Cumhuriyet tarihinin en büyük kadın hareketidir

Lansman sırasında binicilik, artistik patinaj gibi alanlarda faal olan sporcuların seslerinin duyurulmasına yönelik TV kanalından beklentilerini sıralamaları dikkatimizi çekiyor. Gülüm’e kanala şimdiden bir misyon yüklendiğini hatırlatıp bunun altından kalkmanın zor olup olmayacağını soruyoruz. Gülüm’ün bu soruya cevabı şöyle oluyor: “Sözcülüğünü yapmak bile önemli. Bu insanların bugüne kadar ‘biz buradayız’ diye konuşabilecekleri bir platform bile yoktu. Onlar adına bir şeyler söyleyebilmek önemli.”

Voleybolla başladık, voleybolla bitirelim madem. Gülüm’e göre kadınların spordaki ağırlığının yeterince bilinmemesi bir iletişim sorunu. Ve televizyon, iletişimde güçlü bir araç. Şöyle diyor: “Kadınlar, sporun alzheimera yakalanma riskini yüzde 25, göğüs kanserine yakalanma oranını yüzde 40 azalttığını öğrensin. Bunun da dışında Türkiye kadın voleybolu ile yüzleşsin, kadın basketbolu ile yüzleşsin. Bu ülke hangi konuda ekol dünyada? Voleybolda ekolüz mesela. Hem de erkekte değil kadın voleybolunda. Hangi alanda dünya şampiyonu, şampiyonlar ligi şampiyonu olduk. Bir bakmak lazım. 81 ilde Türkiye’nin en yaygın branşıdır kadın voleybolu ve bana göre Cumhuriyet tarihinin en büyük kadın hareketidir.”

Anneler, babalardan daha çok spor yapıyor

Ahmet Gülüm, toplumda yaygın olan ‘kadınlar sporda yok’ söylemine cevabı, lansman sonunda kadın sporcuları sahneye davet ederek veriyor. Bunlar arasında futbol, voleybol ve basketbolcu kadınların yanı sıra eskrim, okçuluk, artistik patinaj hatta frizbi branşlarından temsilcileri görmek sporda kadın potansiyelini gerçekten gözler önüne seriyor. Bu, Gülüm’ün ilk başta bahsettiği sporun performans kısmı. Bir de hayatına sağlık katmak için yapılan spor var ki kadınlar bu noktada açık ara erkekleri geçmiş durumda. Anlamak için Gülüm’ün verdiği istatistiklere göz atmak yeterli: “Annelerin yüzde 50’si spor yaparken, bu oran babalarda yüzde 31’e iniyor. Düzenli spor yapan kadınların okuldan mezun olma oranı yüzde 45. Ailesine spor alışkanlığı kazandırma oranı yüzde 70. Spor yapan kadınların yüzde 77’si kendine daha çok güvendiğini, yüzde 85’i kendisiyle gurur duyduğunu belirtiyor. Yüzde 59’luk bir kesim sporun stres ve öfkeyle başa çıkmalarına yardım ettiğini düşünüyor.” Gülüm’ün araştırmaların özeti niteliğindeki cümlesi ise şöyle oluyor: “Sporun, erkekler geyiğini, kadınlar kendisini yapıyor.”


Viewing all articles
Browse latest Browse all 3284

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Istediginiz bir saatte uyanabilirsiniz


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue