Son dönemde Hatay denince sınır kapısında patlayan bombalarla ellerini gökyüzüne kaldıran bir kadının fotoğrafı aklımıza geliyor.
Ama şehrin, sınır ötesinde savaş patlamadan önceki fotoğrafı çok başkaydı: Üç dinin simgesinin yanı başında künefe resmi… Kırk yıl düşünseniz bir araya geleceğini tahmin edemeyeceğiniz tatların oluşturduğu eşsiz mutfağı… Marshall, işte bu eski günlerdeki renkliliği ‘Renk Hareketi’ projesi ile yeniden hatırlattı. Dünya çapında devam eden projenin Hatay ayağı geçtiğimiz günlerde gerçekleşti. Bizim de içinde olduğumuz bir grup gazeteci, Hatay’ın meşhur Herod Caddesi’ndeki (Türk Yurdu Sokağı) evlerini boyadı. Bu vesileyle Hatay’ın aslında hep bildiğimiz ama son zamanlarda hatırlamaya ihtiyaç duyduğumuz büyülü havasını soluma imkânı bulduk.
Şehir Müzesi’nde geçmişe doğru heyecanlı bir yolculuk yaptık. Ancak müzeden çıkınca karşı tepede kralların özenle oyulmuş mezarlarının önüne yapılan gecekonduları görünce az önceki heyecanımızdan eser kalmadı haliyle. Rehberimiz de bizimle hemfikir, ancak onun derdi daha çok Hatay’ın kaybolan turizm potansiyeli. Çünkü Suriye’de başlayan iç savaş Türkiye’de en çok Hatay’ı vurdu. Hatay’a komşu olan Şanlıurfa ya da Kilis gibi iller de iç savaştan nasibini alsa bile Hatay’ın kaybı hepsinden fazla oldu.
Farklı kültürlere ve dinlere ev sahipliği yapmakla öne çıkan ‘Medeniyetler Kenti Hatay’, komşu ülkede başlayan savaşın ardından büyük bir turizm kaybına uğramış. Şehre gelen turist sayısında ciddi azalma olmuş. Özellikle de yurtdışından turist getiren acentaların birçoğu rotadan Hatay’ı çıkarmış. Şehirde gözle görülür şekilde kendini anlatma çabasına şahit olduk. Eski günlerdeki gibi bir turizm kenti olmak için gayret içindeler. Rehberimiz, yıllardır Hatay’da sürdürdüğü mesleğini turist sayısının düşmesiyle birlikte İzmir’de devam ettirmiş, savaş nispeten durulunca geri dönmüş.
Hatay’a gelmişken Medeniyetler Korosu’nu dinlememek olmaz elbette. İbranice, Türkçe, Kürtçe, Süryanice ve Ermenice söylenen eserlerle şehrin ruhunu yakalamamak mümkün değil. Medeniyetler Korosu’nun 2012 yılında Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilmesinin de ne kadar anlamlı olduğunu anlarsınız.
Bizi Hatay’a renkler getirdi, yazıyı da renklerle bitirmek gerek. Renklendirilen Herod Caddesi’nin aynı zamanda dünyada ilk sokak aydınlatılmasının yapıldığı yer olması projeyi anlamlı kılan önemli ayrıntı. Bir zamanlar meşalelerle aydınlatılan şimdi ise yeni bir proje ile renklenen Antakya’nın barış ortamına şahit olmak isterseniz yolunuzu buraya düşürmeniz gerekecek.