Dünya takımı Barcelona’da golcü olmanın birçok zorluğu var. Takıma kazandırılan golcü yıldızlar, oyun sistemi ile birlikte Messi faktörü nedeniyle gol atamamanın ezikliğini yaşıyor. Sonuçta çareyi kaçışta arıyorlar.
Günlük hayatımızda sıklıkla duyduğumuz ‘Kadının fendi erkeği yendi’ sözünü, futbola ya da futbol takımlarından birine uyarlayacak olursak sanırım en çok Barcelona’ya uyardı. Sloganı ise ‘Orta sahanın fendi, forveti yendi’ olurdu.
İspanyolların dünya takımı Barcelona, Avrupa’nın en golcü takımlarının başında gelmesine karşın, bir türlü elinde bulundurdukları golcü oyuncuları mutlu edemiyor. Çünkü dünyanın en iyi golcüleri dahi olsalar, takımın oyun sistemi ve Messi faktörü, bu yıldızların önünü tıkıyor. Yeterince forma şansı bulamıyorlar. Özellikle orta sahada Andres Iniesta ve Xavi ile birlikte kurulan sistemin düzgün işlemesiyle birlikte, Barcelona’da golcülere boş alan kalmıyor desek abartmış olmayız.
Barcelona’da forma giyen ve attığı gollerle adından söz ettiren son golcü isim Kamerunlu Samuel Eto’o idi. 2004-2009 yılları arasında formasını giydiği İspanyol ekipte oynadığı 145 karşılaşmada 108 gol atabilen Eto’o, Barça’daki Messi’siz dönemlerde her yıl 35-40 maç arasında forma giyerken Arjantinli yıldızın takımı sırtlamaya başlamasıyla birlikte bu sayı yarıya yakın düştü. Barça yönetimi de golcü futbolcuyu sezonu 30 golle tamamlamasına rağmen Inter’in yıldız golcüsü Zlatan İbrahimoviç’in takasında kullandı. Üstüne de Inter’e 40 milyon Euro ödedi. Dünyanın en iyi, bir o kadar da aykırı golcüsü olan Zlatan İbrahimoviç ise Katalan ekipte ancak bir sezon formayı taşıyabildi. 2009 yılında kadroya katılan ve büyük umutlarla takıma dahil olan İsveç Milli Takımı’nın golcüsü, bir sezon oynadıktan sonra ikinci sezonda İtalyan devi Milan’a kiralık gitti. Barcelona’da oynadığı 29 karşılaşmada 16 gol atan golcü oyuncu, daha önce formasını giydiği Inter’de 3 sezonda 88 maça çıkmış ve rakip filelere 57 gol bırakarak dikkatleri üzerine çekmişti.
İbrahimoviç’in gidişiyle İspanyol golcü David Villa ile onun boşluğunu doldurmaya çalışan Barcelona, bu futbolcusunu da 3 yıl sonra satmak zorunda kaldı.. Oynadığı 77 karşılaşmada ancak 33 gol atabilen Villa, bir önceki takımı Vallencia’da 5 sezonda 166 maça çıkmış ve 107 gol atmıştı. Bir başka golcü Şilili Alexis Sanchez de Katalan ekibe ancak 3 sezon dayanabildi ve ardından İngiltere yolcusu oldu. Barcelona’nın ilk Şilili oyuncusu Sanchez, Bordo-Mavililerde 88 maça çıkarak rakip filelere 39 gol bırakmıştı.
Arsenal’de takımın en önemli gol silahı olan Thierry Henry’de Bacelona’da uzun süre tutunamadı. Arsenal’de 254 maçta forma giyip 174 gol atmayı başaran Henry, 3 yıl formasını giydiği katalanlarda ancak 80 maça çıkıp 35 gol atabildi..
Suarez başarabilecek mi?
Görünen o ki sezon başında dünya yıldızı Uruguaylı golcü Luis Suarez’i kadrosuna katan Barcelona’da değişen bir şey yok. Katalan ekip orta sahadaki oyun sistemi kurgusuyla çıktıkları karşılaşmaları Messi’nin hünerleriyle birleştirerek gollerini atmaya devam ediyor. Dolayısıyla bu durum, teknik heyete golcü Suarez’i sık sık yedek kulübesinde oturtma lüksü tanıyor. Oysa ki Suarez bir önceki iki takımından Liverpool ve Ajax’ta vazgeçilmez bir oyuncu olarak 110 kez takımlarının formasını giymişti.
Aslında Uruguaylı yıldız, Barcelona’da da son zamanlarda üzerindeki baskıyı atlatıp kadroya girerek gollerini atmaya başlasa da, sisteme yenik düşmekten kurtulamıyor. Suarez, şu ana kadar oynadığı 24 karşılaşmada 10 gol atmasına karşın bir türlü mutlu olamıyor. Nitekim geçtiğimiz haftalarda oynanan Granada maçında bir gol, bir asist ve güzel bir futbol oynamasına karşın 79. dakikada oyundan alınması moralini oldukça bozdu. Bu değişiklikten rahatsızlık duyduğunu gizlemeyen ve yüzüne yansıtan Suarez için ‘ayrılacak’ dedikoduları basında yazılmaya başladı bile. Bakalım golcü oyuncu bu sistemde ‘ben de varım’ mı diyecek, yoksa daha fazla dayanamayıp kendine yeni bir takım mı arayacak?