Süper Lig’de ara transfer döneminin bitmesine çok az kaldı. Şüphesiz bu dönemin en çok konuşulan transferi “Fenerbahçe’den başka bir takımda oynamam.” demesine karşın Karadeniz’in yolunu tutan Erkan Zengin. Tarihe bakılırsa Trabzonspor’un çiçeği burnunda oyuncusu bu konuda yalnız değil.6 Ocak Salı günü başlayan ikinci transfer, nam-ı diğer ara transfer dönemi bitmek üzere. 2 Şubat Pazartesi günü mesai bitiminde noktalanacak olmasından dolayı da transferin en şenlikli günleri bu zamanlar. Sürpriz ve acele transferlerin yapıldığı son günler kısaca… Ancak 2014-2015 ara dönemine damga vuran transfer şimdiden belli: Eskişehirspor’dan Trabzonspor’un yolunu tutan Erkan Zengin.Anadolu’da meşhur bir laf vardır; “Büyük lokma ye, büyük laf etme.” derler. Bu söz Trabzonspor’un çiçeği burnunda transferi Erkan Zengin’i tarif ediyor. Türkiye macerasına 2008-2009 sezonunun devre arasında Hammarby’den Beşiktaş’a gelerek başlayan sol kanat oyuncusu, Eskişehirspor’daki 6. sezonunu geçiriyordu. Es-Es ile toplam 176 maça çıkan ve 30 gol atıp 33 de asist yapan Erkan’ın kulübüyle 2017 yazına kadar sözleşmesi bulunuyordu. Ancak geçtiğimiz aralık ayının ikisinde Erkan Zengin’in alacakları için kulübüne ihtarname gönderdiği iddiası yer aldı basında. Eskişehir kulübü de bu iddia karşısında “Erkan Zengin’in kulüpten alacağı var ancak kulübe ihtar çektiği haberleri doğruyu yansıtmıyor.” açıklamasını yaptı.Bu haber çoğu futbol otoritesine göre Erkan’ın takımdan ayrılacağının sinyaliydi. Nitekim de öyle oldu. Olayın üzerinden yaklaşık iki ay geçti ve Erkan Zengin, Karadeniz ekibinin yolunu tuttu. Buraya kadar her şey normal. Asıl trajedi; Zengin’in imza töreninde “Belki 20 gündür benim ne çektiğimi kimse bilmez.” demesi.Fenerbahçe olmazsa İsveç’e giderim!Bu sözere bakılırsa Erkan Zengin, çok zor günler geçirmiş. Çünkü Trabzonspor’a resmen imza atmadan önce ismi 3 büyüklerle anılıyordu. Gönlündeki takım ise Fenerbahçe’ydi. 4 Ocak Pazar gecesi Telegol programında söylediği sözler de bunu doğrular nitelikteydi: “Ben Fenerbahçe’de oynamak istiyorum. Eğer, Fenerbahçe benden vazgeçerse İsveç’e gideceğim. Olmazsa Galatasaray’a gitmeyeceğim yani, Trabzon’a da gitmeyeceğim. Fenerbahçe olmazsa, ben İsveç’e giderim. Bu kadar basit.”İsveçli yıldızın transfer sürecinde akılda kalan sözleri bunlarla sınırlı değil. Trabzonspor, Erkan transferinde epey bir yol kat ederek, transferi Borsa’ya bildirmişti. Eskişehirspor Başkanı Mesut Hoşcan da, Trabzonspor ile 2 milyon 250 bin Euro’ya anlaştıklarını dile getirmişti. Bu açıklamaların ardından 14 Ocak’ta Hürriyet gazetesinde yer alan İsmail Er imzalı habere göre Erkan Zengin, “Trabzonsporlu kimse ile görüşmedim, konuşmadım ve Trabzonspor’a da gitmeyeceğim. Beni Borsa’ya değil NASA’ya da bildirseler gitmem.” demişti. Sonuç olarak Erkan Zengin, gönlünün aktığı takıma transfer olamadı. Ve gitmem dediği takımla iki gün önce 2,5 yıllığına, 2 milyon 250 bin Euro karşılığında anlaşmaya vardı.Aslında Erkan Zengin’in yılan hikâyesine dönen transferi Türk futbolunda bir ilk değil. İşte, 4 büyükler arasındaki yaşanan transfer rekabetleri...Yok böyle kaçırılış…Fenerbahçe ile Galatasaray arasında yapılan transfer çalımlarının en akılda kalanı Rıdvan Dilmen. 1987-88 sezonunda iki kulüp arasında yaşanan transfer savaşını kazanan Fenerbahçe olmuştu. O dönem Sarıyer’de oynadığı futbolla transfer döneminin gözdesi olan ‘Şeytan’ lakaplı yıldız futbolcu, Galatasaray yöneticisi Ergün Gürsoy’a söz verip Sarı-Kırmızılı forma ile objektiflerin karşısına geçmişti. Ancak ertesi gün çocukluğundan beri hayallerini kurduğu ve efsaneleşeceği Fenerbahçe tarafından filmleri aratmayacak şekilde kaçırılarak resmî imzayı attı. Fenerbahçe’ye transfer olduktan sonra 1988-89 sezonundaki şampiyonlukta büyük rol oynadı Dilmen; attığı 19 gol ve 38 asistle...Adana Demirspor’un yıldız futbolcusu Fatih Terim, gönlünde Beşiktaş yatmasına rağmen Galatasaray’a transfer olmuştu. Sene 1974. İmza töreninde Metin Oktay (solda) yer almıştı.Menajer, futbolcunun menfaatini düşünmeliCaner Erkin, Mehmet Topal, Mert Günok, Selçuk İnan, İsmail Köybaşı, Yusuf Erdoğan gibi oyuncuların da temsilciliğini yapan Batur Altıparmak, transferlerde oluşan oyuncu, kulüp ve menajer ilişkisini şöyle anlatıyor: “Sözleşmesi devam eden futbolcunun transferinin gerçekleşmesi için 3 ayağın olgunlaşması gerekir: Kulübün razı olması, futbolcunun gideceği takımı istemesi ve kulüplerin birbirleriyle anlaşması. Her şeyi yazıya dökmek gerekir. Futbolcunun da 'Benim menajerim var, onunla görüşün.' demesi gerekiyor. Türkiye'de futbolcu temsilcisi olmak için lisansınız veya futbolcunun birinci dereceden akrabası veya avukat olmanız gerekiyor. Bizim çalışma prensibimizde sözleşmesi bitmeye yakın oyuncularımızın görüşme önceliği kendi kulübündedir. Menajer, kulüplerle aynı mesafede durmalı ve kendi menfaatinden ziyade futbolcunun menfaatini düşünmeli.”Yürüyerek Trabzonspor’u çalımladıYusuf Şimşek, Türk futbolunun ‘yürüyerek' çalım atan adamı. Hatta, bir adım ilerisi ‘telefon kulübesinde çalım atan adam'. 19 yaşında Kemerspor formasıyla profesyonelliğe geçiş yapan Yusuf Şimşek de 4 büyük takımın transfer yarışından nasibini aldı. 2008 yılında Bursaspor formasını terleten Şimşek'e devre arasında Trabzonspor talip olmuş, hatta Yusuf'u Antalya'da kamp yaptığı otele kadar götürmüştü. İşte ne olduysa o günden sonra oldu. Trabzonspor'a imza atmak üzereyken, apar topar İstanbul'un yolunu tutarak Beşiktaş'la anlaştı. Kaderin cilvesi, ligin ikinci yarısında gösterdiği performansla Beşiktaş'ın 7 yıl sonra kazandığı lig ve kupa zaferlerinin başaktörü oldu Yusuf Şimşek.Galatasaray’a sözüm var2003-2004 sezonu öncesi yaz transfer döneminin en gözde ismiydi Okan Koç. 21 yaşında Gençlerbirliği’nde gösterdiği performansla üç büyüklerin dikkatini çekmişti. Genç oyuncu Galatasaray’ın çok istemesine rağmen Beşiktaş’ın yolunu tutmuştu. Ancak, Okan’ın gönlündeki takım Sarı-Kırmızılı ekipti. 5 Haziran 2003 sabahı gazeteler, ‘’Okan Koç Galatasaray’da!’’ manşetiyle çıktı. Aynı günün akşamı Koç canlı bir telefon bağlantısı yaparak, ‘’Galatasaray’a sözüm var. İlhan başkanım anlayış göstersin.’’ demişti. Okan’ın Galatasaray aşkı bitmek bilmiyordu. Beşiktaş’a transfer olduktan bir yıl sonra, Lig TV’ye verdiği röportajda, “Beşiktaş’tan, kiralık gitmek istemiyorum, bonservisimle gitmek istiyorum.” dedi. Hatta Galatasaray’la anlaşan Koç’a, Başkan Yıldırım Demirören’den izin çıkmaz. Beşiktaş’ta kalmasına da izin vermeyen yönetim, “İllaki bir Anadolu takımına gideceksin.” dediğinde Okan Koç’un Galatasaray hayali suya düştü. 2005-2006 sezonu ara dönemde Galatasaray ile anlaşma yapan Koç, lisansındaki bazı sorunlar nedeniyle yine Galatasaray’a gidemedi.50 milyon dolar bile verse gitmem!Türk futbol tarihinin en unutulmaz transferlerinden birisi Mehmet Topuz’a ait. 2009-2010 sezonu. Kayserispor'un yükselen yıldızı Mehmet Topuz, Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın radarına girmiş ve sezon biter bitmez de takımının kapısı çalınmıştı. Fenerbahçe yönetimi, “Ben Kayseri'yle anlaştım, transferi bitirdim.” dedi. Mehmet Topuz ise Beşiktaş ile anlaşarak, “Benim tek hayalim Beşiktaş'ta oynamaktı. Fenerbahçe ile asla sözleşme imzalamayacağım. Beşiktaş taraftarıyla buluşacağım zamanı sabırsızlıkla bekliyorum." sözlerini sarf etmişti. Topuz, 6 ay boşta durmayı göze alabileceğini, Fenerbahçe 50 milyon dolar verse de gitmeyeceğini Beşiktaşlı yöneticilere garanti etmişti. Bunun üzerine Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım "Ben Mehmet'le bir görüşeyim, bize gelir." dedi. Nitekim Kayseri'ye giden Yıldırım, Topuz'u alıp İstanbul'a döndü.
↧