Hollywood, bir değirmen misali yıldızlarını öğütüp yerlerine yeni isimleri koyuyor. Son yıllardaki yapımlarla adını sıkça duyduğumuz bazı aktrisler bu değirmene son katılanlardan.Marion Cotillard'ı son olarak 2014'ün en iyi filmleri arasında gösterilen Dardanne Kardeşler'in yönettiği İki Gün Bir Gece filmiyle izledik. Buradaki performansıyla bu yıl En İyi Kadın Oyuncu dalında Oscar'a aday gösterildi. Alır mı almaz mı bilinmez ama sonuç ne olursa olsun Cotillard, Hollywood'da yerini kesinleştirmiş isimlerden artık. Bugüne kadar oynadığı yapımlarla yeteneğini fazlasıyla gösterme fırsatı bulan Cotillard, daha önce Edith Piaf'ın hayatını anlatan, 2007 yapımı La Môme (Kaldırım Serçesi) filmiyle En İyi Kadın Oyuncu dalında Oscar ve Altın Küre kazanır. Yönetmen bir babanın ve oyuncu bir annenin kızı olan aktris, bu sayede çocukluğunu tiyatro sahnelerinde geçirir. Uluslararası kariyerini Tim Burton'a borçlu oyunculardan biri olan Cotillard, ‘Big Fish’ ile kendini kanıtlayınca tabir-i caizse şansı açılır. Her yıl oynadığı film projelerinin sayısını artıran oyuncu, önümüzdeki günlerde Macbeth ile seyirciyle buluşmaya hazırlanıyor.Rol aldığı yapımlar çoktan yaşını aşan Elle Fanning, son olarak geçtiğimiz sezon başrollerini Angelina Jolie ile paylaştığı Malefiz filmiyle adını duyurdu. Bu zamana kadar ablası Dokato Fanning’in gölgesinde bir şöhreti varken onun önüne geçmeyi bu film sayesinde başardı diyebiliriz. Deja-vu, Babil ve Benjamin Button’un Tuhaf Hikâyesi gibi filmlerde oynayan genç aktris, ilk sinema deneyimini ablasının ünlü olduğu Benim Adım Sam filmiyle yaşar. Fanning’in önümüzdeki birkaç yıl içinde seyirciyle buluşacağı pek çok sinema projesi hazır bekliyor.Harry Potter serisindeki Hermione Granger karakteriyle tanıdığımız Emma Watson da şöhretini çocukken yakalayan isimlerden. Dokuz yaşındayken dâhil olduğu Harry Potter serisiyle hem popülerliğini artırır hem de genç yaşında önemli ödüllerin sahibi olur. 2011’de sona eren serinin ardından farklı projelerle izleyici karşısına çıkan Watson’un ismi Hollywood’un gelecek için öngördüğü en iyi kadın aktrisler listesinde yerini almış durumda.Avustralya'nın Hollywood'a pek çok sinema yıldızı kazandırdığı malum. Bunun son örneklerinden biri Mia Wasikowska. Esas çıkışını Tim Burton'un yönettiği Alice Harikalar Diyarında ile kazanan aktris, bu film sayesinde Johnny Depp ve H. Bonham Carter gibi başarılı oyuncularla beraber çalışma fırsatı bulur. Yüksek gişe hâsılatı elde eden filmle beraber genç oyuncunun da adı duyulur. Komediden korkuya kadar birçok başarılı yapımda yer alan Wasikowska, ilerleyen zamanlarda adından daha çok bahsettireceğe benziyor. Gelecek çalışmaları arasında ise Alis Harikalar Diyarında 2 de bulunuyor.Geçtiğimiz hafta düzenlenen 72. Altın Küre Ödül Töreni'nde Big Eyes (Büyük Gözler) filmindeki performansıyla komedi-müzikal dalında En İyi Kadın Oyuncu seçilen Adams, İtalya'dan Hollywood'a yükseliş yapanlardan. Başlangıçta dizilerde misafir oyunculuk yapsa da Oscar'a ilk kez aday olduğu Junebug filmiyle çıkışını yapar. Üç yıl sonra Meryl Streep ve P. Seymour Hoffman ile birlikte rol aldığı Doubt ile bir kez daha Oscar'a aday olur. Üç defa Akademi'ye, bir kez de Altın Küre'ye aday olan ve Oscar'da ödülü kucaklaması tahminimizce çok uzak olmayan Adams, geç de olsa kariyerinin daha da iyi olacağının sinyallerini veriyor.Genç yaşına rağmen Oscar, Altın Küre, SAG sahibi olan Jennifer Shrader Lawrence, 14 yaşında oyuncu olmaya karar verir. Kariyerinin açılışını ona Venedik Film Festivali’nde En İyi Genç Aktris ödülünü kazandıran The Burning Plain ile yapar. Lawrence, başrolünde yer aldığı Winter’s Bone (Gerçeğin Parçaları) filmiyle ilk kez aday olduğu Oscar’a göz kırpar. Ardından gişede yüksek hasılat elde eden Açlık Oyunları serisiyle genç oyuncu, dünya çapında büyük bir ün yakalar. 2012’de oynadığı Silver Linings Playbook (Umut Işığım)’taki rolüyle Oscar kazandı. Onun için şu sıralar söylenen tek şey ‘geleceğin parlayan yıldızlarından olacağı’ cümlesi olsa gerek. Oyunculuğa beş yaşında başlayan Woodley, reklamlar ve televizyon yapımları sonrası tanıştığı sinemada ilk ciddi işini George Clooney ile karşılıklı rol aldığı Alexander Payne imzalı Senden Bana Kalan filmi sayesinde yaptı. Bu rolüyle aday gösterildiği Altın Küre’yi alamadı belki ama önemli ödüllerden sayılan Bağımsız Ruh Ödülü’nü evine götürmeyi başardı. Genç yıldız, ününün artmasını şüphesiz ki John Green’in aynı adlı romanından uyarlanan Aynı Yıldızın Altında filmine borçlu. Önümüzdeki aylarda Woodley, iki yıl önce oynadığı Divergent adlı kitabın uyarlaması olan Uyumsuz’un devam filmi Insurgent (Kuralsız) ile karşımıza çıkacak. Uyumsuz adlı yapımın 2016-2017 sezonu için düşünülen ve kadrosunda Woodley’in de bulunduğunu iki devam filmi daha çekiliyor.Kristen Stewart, şöhreti çocukken yakalayan isimler arasında. İlk olarak Jodie Foster’ın şeker hastası kızını oynadığı Panik Odası ile dikkatleri üzerine çeker. 13 yaşında yer aldığı bu filmden sonra uzun bir süre geri planda kalan Stewart, 2008’de Stephenie Meyer’ın en iyi satanlar listesindeki vampir/insan romanından uyarlanan Alacakaranlık Serisi’nde rol almaya başlar. Bir anda büyük hayran kitlesi toplayan filmdeki Bella Swan performansı genç oyuncuya şöhretin kapısını aralamasının yanı sıra uluslararası alanda birçok ödül de kazandırır. Ne var ki Alacakaranlık Serisi’ndeki bu rolün Stewart’ın üzerine yapıştığını düşünen eleştirmenler giderek artıyordu ve sahip olduğu yeteneğini bir türlü gösteremediği üzerinde çoğu hemfikirdi. Serideki acemiliğini üstünden atar mı atamaz mı derken Stewart, film seçimleriyle değişeceğinin sinyallerini vermeye başladı bile.
↧