21.si düzenlenen Altın Koza Film Festivali, bugün sona eriyor. Filmlerle, sergilerle ve söyleyişlerle dolu dolu geçen bir haftalık festival süresince neler yaşanmadı ki... Merak edilenlerle ve akılda kalanlarla işte festivalden derlediklerimiz.‘Türk sinemasının 100. yılı’ temasıyla yola çıkan Altın Koza Film Festivali bugün kapanışını yapıyor. 15 Eylül’den beri filmlerin yanı sıra birçok atölye çalışmaları, sergiler, söyleşiler ve konserler sanatseverlere sunuldu. Festivalde en çok neler konuşuldu, hangi filme nasıl tepkiler verildi? Ve diğer merak edilenlerle festivalin detayları…21. Altın Koza Film Festivali, sanat camiasından ve halktan katılımın yoğun olduğu bir açılışla başladı. Özellikle bir dönem Yeşilçam’a emek vermiş birçok oyuncu oradaydı. Bir de davetliler arasında farklı bir isim vardı; Adana’ya ve Türkiye’ye biraz yabancı: Mischa Barton. Konuşulanları kulaklıkları sayesinde anlayabilen Hollywood yıldızı Barton, bir ara Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü’nün ricası üzerine yerinden kalkarak halkı selamladı. ‘Türk sinemasının 100. yılı’nı hatırlamak için hazırlanan özel sunum izlendi. Filmlerden karelerle geçmişe götürülen misafirler sunumu fazlasıyla beğendi. Ardından sahneye sinemaya müzikal anlamda destek veren Cahit Berkay çıktı. Sazıyla Selvi Boylum Al Yazmalım’ı çalmaya başladığındaysa büyük bir alkış koptu. Davetlilere müzik ziyafeti yaşatan Berkay’dan sonra festivale katılan Yeşilçam oyuncuları tek tek sahneye çıkarak plaketlerini aldı.Festivalin program listesi dikkat çeken yerli ve yabancı birçok filmle doluydu. Sinemaseverler dünya sinemasının seçkin örneklerini izleme fırsatı yakaladı. Listede festivallerden ödüllerle dönen yapımlar da var Cannes Film Festivali’nden sonra Türkiye’de prömiyer yapan filmler de; İki Gün, Bir Gece, Leviathan, Dile Veda, Mr. Turner, Özgürlük Dansı, Imcompresa. Oscar’lı yıldız Marion Cotillard’ın yer aldığı Belçikalı Dardanne Kardeşler’in çektiği İki Gün, Bir Gece sahip olduğu hikâyesi ile bir hayli dikkat çekti. Diğer merak edilen yapımsa Cannes’dan en iyi senaryo ödülü alan Leviathan’dı. Rusya’daki ahlaki çöküşü ele alan filmin yönetmeni; Andrey Zvyagintsev. Dikkat çeken bir diğer yapım ise Gümüş Su, Suriye’nin Otoportresi. Suriye’deki iç savaşta yaşanan dehşeti en iyi anlatan belgesel olarak görülen filmde Suriyelilerin cep telefonuyla çektiği görüntüler de yer alıyor.Festivale katılım hayli fazlaydı. Bilet kuyrukları uzun, salonlar tıklım tıklımdı. İşte sinemayla iç içe olduğumuz keyifli bir haftadan ‘en’leriyle öne çıkanlar:En düşünceli hareketAçılış gecesine geri dönüyoruz. Davetliler yerlerine oturuyor ve ışıklar kapatılıyor. Gecenin sunuculuğunu yapmak üzere Yekta Kopan ve Tülin Özen sahneye çıkıyor. Misafirler bir yandan onlara kulak verirken diğer yandan sahnede işitme engelli davetliler için tercümanlık yapan bayanı izliyor. Sunucularımız da durumu fark edince bu düşünceli hareketle işitme engelli vatandaşları unutmayan festival ekibine teşekkür ediyor. Takdir toplayan bu hareket, gecenin düzenlendiği açık amfi tiyatrosunda büyük bir alkış topluyor. ‘Engelsiz Festival’ unvanını alan Altın Koza sadece bununla kalmayıp ‘Engelsiz Sinema’ bölümüyle biri animasyon olmak üzere dört filmi engelli vatandaşlarla buluşturdu.En dikkat çeken ayrıntıFilmler hakkında dikkat çeken ayrıntılardan ilki festivaldeki yedi yarışma filminin yönetmenlerin ilk uzun metraj deneyimlerinden oluşması. Bu durum, Türkiye sineması için umut olarak yorumlandı. Söyleşilerde heyecanları her hallerinden belli olan yönetmenler, filmlerinden keyifle bahsetti. Diğer dikkat çekici ayrıntıysa yarışan filmlerin birçoğunun senaryolarıyla ilgili. Yönetmenler hikâyeleri kendi hayatlarından ya da çevrelerinden gördüklerinden yola çıkıp yazdıklarını anlattılar. Kimi Gittiler: Sair ve Meçhul filminin yönetmeni Kenan Korkmaz gibi belgesel yapmaya gittiği Süryani köyünden etkilenmiş kimi de Toz Ruhu’nun yönetmeni Nesimi Yetik gibi komşusundan. Öyle ki filmin çekimi için bizzat olayın geçtiği mekana sadık kalınarak aynı mekanlar kullanmış.En gergin söyleşiGerginliği başlatan, filmi izlerken seyircinin aklına takılan soru işaretleri oldu. Halil Özer ve ekibi sahneye çıkınca mikrofonu eline alan seyirciler sormaya başladıkça ortam gerildi. Filmin bir sahnesinde İstanbul'un tepe bir yerinden şehrin gösterildiği planda ‘Recep Tayyip Erdoğan Stadyumu'nun gösterilmesi oldukça tepki topladı. Salondakiler ‘Reklam mı yapmak istediniz?’ diyerek ekibe sert çıktı. Özer, isme dikkat çekmek istemediğini söyledi. Seyircinin ikna olmadığını görünce “Onun adının olmadığı bir yer gösterin filmimi orada çekeyim.” dedi.En ilgi gören filmMurat Düzgünoğlu'nun yönettiği “Neden Tarkovski Olamıyorum” filmi seyirciden yoğun ilgi gören filmlerdendi. Film başlamadan salon iğne atsan yere düşmeyecek şekilde doldu, neredeyse tüm koltuklar sahipliydi. Yer bulamayanlarsa merdivenlere sıralandı. Daha film izlenmeden salonu bu kadar dolduran ne olabilir sorusunun cevabını filmin isminde bulduk. Filmin ismi “Neden Tarkovski Olamıyorum” sorusuyken kulislerde konuşulansa “Neden Tarkovski?” oldu. Rus yönetmen Andrey Tarkovski, sinema tarihinin mihenk taşlarından sayılıyor. Film ise Tarkovski'yi model alan ancak bir taraftan da içsel çatışmalar yaşayan bir yönetmenin hayatını anlatıyor. Belki de adını son dönem sinemamızda daha sık duyar olduğumuz Tarkovski'yi yerli yapımda görmek istedik.En komik söyleşi anıSilsile filminin söyleşisi… Sorular geliyor, ekip cevaplıyor. O sırada bir bayan izleyiciye geliyor sıra, filmin vizyona girip girmediğini soruyor ve ekliyor: “Eğer girdiyse kaçırdık mı?” Yönetmen Ozan Açıktan gülerek cevaplıyor: “Aslında biz de kaçırdık.” Sonra açıklıyor ne demek istediğini. Meğer Silsile filmi Recep İvedik'le aynı anda vizyona girince salonlar elden gidiyor. Bu da bizim talihsizliğimiz diyor durumu anlatırken yönetmen ve tüm salonu gülüşme sesleri alıp gidiyor.En güncele atıf yapan sahneNisan Dağ ve Esra Saydam henüz sinemada yolun başında olan iki genç yönetmen. Çekimlerini beraber yaptıkları Deniz Seviyesi filmine öyle bir sahne yerleştirmişler ki, yerine cuk diye oturmuş. Son zamanlarda akıllı telefonların yaygınlaşmasını ve insanların bu yüzden asosyalleşmesini konuşuyoruz. Onlar da bunu eleştirmek istemiş olacaklar ki bir sahnede birlikte oturan çocukların eline akıllı telefonları vermişler. Sonrasında olanları tahmin etmek ise zor değil, hepimizin malumu.En vurucu sahneTek mekân, tek zaman filmleri için zordur diyebiliriz. Hem çekimlerinin iyi yapılması hem de seyirciyi sıkmaması gerekir. Hal böyle olunca başlı başına da bir risktir aslında. Festivalde yarışan Nergis Hanım filmi de tam bu teknik üzerine yapılmasıyla dikkat çekiyor. Orta yaşlardaki Ekrem ile birlikte yaşadığı ve bakımını üstlendiği alzheimer'lı annesinin hikâyesine odaklanıyor. Bu riski alarak yola çıkan yönetmen Görkem Şarkan, seyirciyi sürükleyici bir anlatımın ortasına bırakıyor. Annesinin yaptıklarına tahammül edemeyen Ekrem, bir sahnede daha fazla dayanamıyor. Yaşadıklarının atında ezilen ve annesinin unutkanlıklarına karşı sabrı tükenen Ekrem tüm bunların öfkesini annesinden almak istiyor. Seyircinin ne kadar etkilendiği salonu saran tepkilerden anlaşılıyordu. Hatta yaşlı bir kadın izleyici söyleyişi sırasında sahneye çıkıp yönetmeni bizzat tebrik etti.Çolpan İlhan unutulmadıAltın Koza geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz Çolpan İlhan'ı da unutmadı. Onun anısına Ömer Lütfi Akad'ın yönettiği Yalnızlar Rıhtımı filmini izleyiciyle buluşturdu. Festivalde Ömer Lütfi Akad'ın filmlerinden bir diğeri ise 1973'te çektiği ‘Gelin'. Filmin restore edilmiş hali Venedik Film Festivali'nin ardından ilk kez Altın Koza'da gösterildi.En düşünceli hareketAçılış gecesine geri dönüyoruz. Davetliler yerlerine oturuyor ve ışıklar kapatılıyor. Gecenin sunuculuğunu yapmak üzere Yekta Kopan ve Tülin Özen sahneye çıkıyor. Misafirler bir yandan onlara kulak verirken diğer yandan sahnede işitme engelli davetliler için tercümanlık yapan bayanı izliyor. Sunucularımız da durumu fark edince bu düşünceli hareketle işitme engelli vatandaşları unutmayan festival ekibine teşekkür ediyor. Takdir toplayan bu hareket, gecenin düzenlendiği açık amfi tiyatrosunda büyük bir alkış topluyor. ‘Engelsiz Festival’ unvanını alan Altın Koza sadece bununla kalmayıp ‘Engelsiz Sinema’ bölümüyle biri animasyon olmak üzere dört filmi engelli vatandaşlarla buluşturdu.
↧