Sabah saat 6’da elindeki onlarca anahtardan birisi ile kilidi açtığında evde annesi veya babaannesi beklemiyor Hatice’yi. Fakat o kendi büyüklerinden esirgemediği tebessümle ve sıcak bir günaydın ile uyandırıyor ev sakinini.Bir mobil hemşire olarak üzerinde beyaz önlük veya saçını topladığı bir bandaj yok. Sabahın erken saatlerinden öğleye kadar kapısını çalacağı veya anahtarla açacağı yirmiden fazla hane var. Halime Parlak, Edgar ve Else Belz, Clementine Sprungala, Marita Räder ve Danuta Grubiak o hanelerde kendisini bekleyenlerden bazıları… Zamanı gelen ilaçlarını almaları lazım. Bazıları kişisel bakım istiyor. Hasta veya doktora gitmesi gerekenlere randevu alınıyor.Yaşlanan nüfus ve artan ömür süresi Almanya’da yeni bir iş kolunun gelişmesine zemin hazırladı: Bakım. Nüfusu 20 milyona yaklaşan Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinde 2 bin 603 firmanın faaliyet göstermesi, sektörün canlılığını göstermesi açısından olması ipucunu veriyor. 1993 yılından bu yana mesleğin içinde olan, 2011 yılında kendi bakım bürosu Pflegebüro Wopker’i kuran Michael Wopker’in yanında 60 kişi çalışıyor. 8 kişi büroda görev yapıyor. Diğerleri mini otomobillerle sabahtan akşama kadar bölgede küçük bir kasaba olan Lünen’de muhtaç kişilerin evleri arasında mekik dokuyor. Alman devleti ise yaşlanan Alman vatandaşlarının evlerinde bakılabilmesi için çalışanlardan 1980’lerin sonlarından itibaren kesinti yaparak oluşturduğu sosyal güvenlik fonu ile sistemin en büyük destekçisi.Mesul oldukları hastalara sadece fiziki olarak değil, ruhsal yönden de yardımcı olduklarını söyleyen Wopker, “Gerektiğinde çalışanlarımız onlarla alışverişe çıkıyor, yürüyüş bile yapıyor.” diyor. Karşılaştıkları en büyük sorun ise unutkanlık.Ekibin yarısı Türklerden oluşuyor ve Almanlar onların yakın ilgisinden gayet memnun. Wopker’in üzüldüğü ise çevrenin yeteri kadar bu işin önemini kavrayamaması. 2020’ye kadar ülke nüfusunun yüzde 70’inin yaşlanacak olması, ülke için kötü bir durum ve bu alanda daha fazla yatırım yapılmasını gerektirecek bir vakıa olarak ortada duruyor.
↧