Quantcast
Channel: ZAMAN-PAZAR
Viewing all articles
Browse latest Browse all 3284

Gezi’nin iç mihrakları çalışıyor

$
0
0
Gezi olaylarından sonra Türkiye, enerjisini keşfetmişçesine ardı ardına kurulan sivil inisiyatiflerle tanıştı. Bugün çeşitli alanlarda faaliyet gösteren grupların kimi semtindeki yeşil alanları imarcılardan koruyor, kimi muhtarla halkı buluşturup dertlerini dinliyor.Bundan bir yıl önce Taksim Gezi Parkı’ndaki bir duvarın 3 metrelik kısmı yayalaştırma projesi için yıkıldı. Bu sırada 4-5 ağaç da yerinden söküldü. Olanlara ilk tepki parktaki birbirinden bağımsız gruplardan geldi. Eylemler Taksim Dayanışması’nın da katılımıyla devam etti. Sırrı Süreyya Önder’in iş makinelerinin önüne çıkmasıyla akıllarda kalan 28 Mayıs gününden sonra ise Türkiye’de benzeri görülmemiş bir çevre eylemi başladı. Süreci yorumlayan sosyologlar, bu tepkiyi yıllardır yaşanan çevre katliamı, yeşil alanların imara açılması ve ülkenin giderek otoriterleşmesine karşı bir patlama olarak değerlendirdi. Otoriteler, iç mihrak-dış mihrak diye tartışadururken şehrin dört bir yanından İstanbullular Gezi Parkı’na akın etti. Ve iş makinelerinin yıkımına karşı nöbet tutmaya başladı. Halkın tepkisine karşı polisin sert müdahalesi ise gidişatın seyrini değiştirdi.Parka çevreci örgütlere takılarak gelen de vardı, bağımsız ve ailesiyle gelen de. ‘Gezi olaylarında tanışan, partilerden bağımsız insanlar’ aynı hassasiyeti paylaştıkları kişilerle bir araya gelerek platformlar oluşturdu. Bugün oldukça aktif çalışan bu grupların kimi çevreye, kimi çocuk haklarına, kimi şeffaf yönetime karşı hassas. Bazıları da çarpık mimariye son vermek için yerel yönetimlere baskı yapmaya karar vermiş. Büyük resme bakılınca birçoğu yaşadığı şehre sahip çıkmaya odaklı. Ancak göçmenlere, kimsesiz çocuklara yardım amaçlı ya da kadın cinayetlerine karşı birleşenler de yok değil. Toplum bilimcilere göre Gezi Parkı ile etkin yurttaş olmayı öğrenen halk, sadece şikâyet eden konumdan çıkmaya karar vermişti. Nitekim Gezi olaylarından sonra Türkiye çevre katliamına karşı TEMA Vakfı eylemlerinden ileri gidebilmiş ve yurttaş eylemleriyle karşı karşıya kalmıştı. Mahallesindeki parkta ağaç kesilmesin diye iş makinesinin önüne oturan Kıymet Teyze, köylerindeki taşocağını protesto için oturma eylemi yapan Yeniceşıhlar sakinleri, dereleri korumak için HES’lere karşı çıkarken jandarmanın yaraladığı İkizdereli Havva Bir ise bunlar arasından sadece birkaçı. Mahalle dayanışmaları ya da daha geniş çaplı platformlar ise düzenli aralıklarla toplanarak itirazlarını seslendirmeye devam ediyor. Biz de böyle hareketli geçen bir yılın ardından hâlâ aktif çalışan gruplardan bazılarını derledik:Caferağa Dayanışması/Melis Özbakır: “Gezi’den devlet ve polis şiddeti ile çıkartıldıktan sonra bildiğiniz üzere insanlar parklarda toplanmaya başladı. İlk olarak Abbasağa Parkı’nda toplanan insanlar, daha sonra kendi yerellerindeki parklarda da örgütlenmeye başladı. Bunlardan bir tanesi de Kadıköy’deki Yoğurtçu Parkı’ydı. İnsanların parklarda toplanması, forumlar yapması, atölyeler yapması, konuşmaya duyduğu açlık hepsi Gezi’nin bizlere bıraktığı bir şeydi. Bir vakitten sonra insanlar kendi mahallesi hakkında da konuşmak istedi ve böylece Kadıköy bir şekilde mahallelere ayrılmış oldu. Ben de Caferağa Dayanışması’nın bir parçasıyım, emek harcamaya çalışıyorum. Kadıköy’de 3 tane işgal evi var. Don Kişot Sosyal Merkezi, Caferağa Mahalleevi ve Bay Samsa. Caferağa Dayanışması olarak Caferağa Mahalleevi 11 Ocak’ta işgal edildi. Temizlendi, tarihî dokusuna zarar vermeyecek şekilde onarıldı ve insanların kullanımına açıldı. Pek çok atölye, pek çok etkinlik ve toplantılar bu ev ekseninde ilerliyor. Evde yapılan atölyeler var. “İngilizce Anlıyorum Ama Konuşamıyorum” atölyesine İngilizce konuşurken sorun yaşayanlar geliyor. Bunu daha da genişletip eylülde göçmen dostlarla ilerletme fikrimiz var. Bir tane Moda Gezi Bostanı’mız var. Muhtarlık alanında imara açılmaya çalışılan bu bölgede toprağı belledik, kazdık, ektik ve şimdi koskocaman bir bostan haline geldi. Bu bostan da herkese açık bir bostan. Yoldan geçen herkes domatesin, patlıcanın, biberin keyfini çıkarabilir. Bunun dışında Ortak Mutfak var. Ortak Mutfak’ta her gün yemek yapıp herkesle yemeğe çalışıyoruz. O konuda da çok muhteşem fikirlerimiz var. Herkesi bekleriz.”Oy ve Ötesi Girişimi/Sercan Çelebi: “Bunun başlangıcına Gezi diyoruz. Memlekette hep şöyle konuşulur ya, ‘Şu yanlış bu yanlış, bunun böyle yapılması lazım’ diye. Gezi, siyasi görüşü ne olursa olsun şöyle bir şey gösterdi; mevcutla ilgili daha iyi bir düşünceniz varsa bu düşünce olarak kalmasın, kalkın bunu yapın. Biz dedik ki madem böyle ve insanların en çok konuştuğu şeylerden biri sandık güvenliği, kalkar biz gider bakarız dedik. Zaman içinde insanlarla konuşmaya başladıkça aslında herkesin böyle bir şey yapmaya ne kadar hazır olduklarını gördük. Biz hep bir şeyleri birilerinden beklemeye alıştık toplum olarak. Bazen kurumlardan, bazen kişilerden. Bekledikçe de bir şeylerin düzeleceğini varsayıyorsun. Hâlbuki işin öyle olmadığını gördük. Bir değişiklik istiyorsan yatağından, koltuğundan kalkman gerekiyor. Oy ve Ötesi aslında bunun projesi. İstediğin şeyi gerçekleştirmede hayatından da feragat ederek harekete geçmen lazım.”Çapul TV: Türkiye’de medyanın içeriğini egemen güçlerin biçimlendirdiğini düşünen Çapul TV kurucuları, Gezi sürecinin bunu su yüzüne çıkardığını söylüyor. Yöneticilerinin web sitelerinde yer alan açıklamaları şöyle: “Bu gerçek, aynı zamanda halkın iletişim hakkının yıllardır gasp edildiğini, insanların sürdürdükleri gündelik yaşamı anlamaları sürecinde ihtiyaç duydukları bilgiden mahrum bırakıldıklarını ilan etti. Çapul TV, böylesi bir ortamda canlı yayına Gezi Parkı direnişinin onuncu gününde başladı. İletişim alanının ticarileşmesine karşı çıkan, kamusal bilgi paylaşımının etkin ve siyasi iktidar-sermaye denetiminden bağımsız kanallar olmasını savunuyoruz. Bu kanallara herkesin erişiminin sağlanması, mevcut toplumsal iletişim ortamının tüm cinsiyetçi, gerici, ırkçı özelliklerden arındırılması ve medya emekçilerinin örgütlenme hakları için çok yönlü bir mücadelemiz var.”‘İlk adımın yerel yönetimlere güç vermek olduğunu düşünüyoruz’İstanbul Hepimizin Platformu/Gürhan Ertür: “2011 yılından beri düzenli bir şekilde toplanan Taksim Platformu, yerel seçimlere 1 yıl varken, ‘farkındalık ve katılım’ konularında birikimini yaygınlaştırmak için çalışıyordu. Ortak Zemin adıyla düzenlediğimiz toplantılarda İstanbul’un genel sorunları da öne çıkmaya başladı. Gezi süreci başlar başlamaz, ortak zemin toplantılarına ilgi muazzam arttı. Ve yaklaşan yerel yönetim seçimleriyle ilgili bir vatandaş sözleşmesini İstanbul Hepimizin sloganıyla oluşturup yaygınlaştırdık. İstanbul Hepimizin Girişimi, bir anlamda Taksim Platformu’nun türevi oldu diyebiliriz. İstanbul Hepimizin olarak ilk adımın, mahalleden başlayarak yerel yönetimlere güç vermek olduğunu düşünüyoruz ve bu doğrultuda üç proje üzerine yoğunlaşıyoruz. İstanbulluları muhtarlarıyla tanışıp mahallelerinin sorunlarına dahil olmaya teşvik ediyoruz. Muhtarları ziyaret ediyoruz, sorunları öğreniyoruz. Diğer bir projemiz ilçe ve büyükşehir meclis toplantılarına katılmak. Şehrimizin kararlarının alındığı bu toplantıları vatandaş olarak izleyip sosyal medyada duyuruyoruz; İstanbullulara da kendi ilçe meclislerini izlemeleri için çağrı yapıyoruz. Bu toplantılardaki varlığımızın şeffaf ve kararların usulüne göre alındığı meclislerin oluşmasını sağlayacağına inanıyoruz. Üçüncü projemiz ise şu anda ilçe belediyelerinin hazırladığı 2015-2019 ilçe stratejik plan çalışmalarına katılmak. Eylül sonuna kadar hazırlanacak ve ilçelerin geleceğini tayin edecek bu planlara üniversite ve sivil toplum kuruluşlarının görüş bildirme hakkı var. İstanbulluları, bağlı bulundukları üniversite ve STK’ları teşvik etmeleri için çeşitli görsel dokümanlar hazırlıyor, sosyal medyada paylaşıyoruz.”

Viewing all articles
Browse latest Browse all 3284

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Istediginiz bir saatte uyanabilirsiniz


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue