Quantcast
Channel: ZAMAN-PAZAR
Viewing all articles
Browse latest Browse all 3284

Müziğim temiz bir deniz gibi olsun istiyorum

$
0
0
Farklı ve özgün tarzı ile müzik dünyasında ayrı bir yeri olan Nev, yeni albümü Kıyısız Deniz’le karşımızda. Albümünde içe dönük sorgulamalar yapan, duygu yoğunluğu yüksek şarkılara yer veren müzisyen, silinmeyen ve insan hayatına dokunan eserlere imza atmak istediğini söylüyor.Öncekilerde olduğu gibi yeni albümünüzde de duygusal atmosferi yoğun şarkılar var. Ben kendi sözünü ve müziğini yazan bir insanım. Anlatmak istediğim içeriği en doğru tarif edecek kelimeyi ve onun etimolojisini, ritmini, melodisini duyarak; onu en doğru tarif edecek müzik tarzıyla anlatmayı seçiyorum. Bir ‘nev’iliği yakalamak, var olan sıradanlığın üstüne bir şey ekleyebiliyor olmak keyif veriyor. Bizler hediyeli adamlarız, Rabb’im bize böyle bir güzellik vermiş. Aynaya baktığında herkesin hikâyesini görüyorsun. Hal böyle olunca benim albümün içerikleri hayata dair sorgulamalar, romantizm ve gerçeklik çelişkileri, mistik ve tasavvufî öğeler oluyor. Her şeyi iki türlü görme lüksüne sahibim.Müzikal yolculuğunuzun başından itibaren gerek müziğiniz gerekse şarkı sözlerinizle hep farklı bir yerde durdunuz. Bu farkın temelinde neler var?İyi müzik yapan insanları dinleyebilme fırsatım oldu. Pink Floyd, Eric Clapton, Cat Stevens gibi iyi müzik yapan, içeriklerini bu kadar güzel tarif eden insanları dinledikten sonra o içerikleri kendi içinde sorgulamak durumundasın. Rol modellerim dünyaya birşey vermek ve sunmak isteyen adamlar olunca ben de onlar gibi olmayı tercih ettim. Bu albümde Toy diye bir şarkı var mesela. Kendi toyluklarının farkında olan bir ruh olarak her gün başka bir ölçüde toy olacağımı bilerek yürüdüğüm bir yol var. Albümün adı Kıyısız Deniz. Zamanın kıyısızlığını anlatıyor. Bu zamanın kıyısızlığında o toy olan her ruhun kendi toyluğundan haberdar olmasını istiyorum.Bu kadar pop kültürün içinde yaşarken bu sorgulamaları yapmak sizi yalnızlaştırmıyor mu?Ben kendimi o dünyanın içinde hiç hissetmedim. Rabb’im bana gönlünü demlemek ve bir şeyler sunabilmekle ilgili bir yetenek verdi. Benim pop camiasının içinde olmaya ihtiyacım yok. O sektöre göre eğilip bükülebilen biri değilim zaten.Çok popüler olmayı istemediniz mi?Popüler dünyanın içinde olmamama rağmen var olabilen biriyim. Yanlış yaptığım zamanlar olmuştur ama hemen kendimi derleyip toparlamışımdır. Bizi koruyan bir maneviyat var bu dünyada. Müziğim temiz bir deniz gibi olsun istiyorum. Sığ ve derin tarafları olsun. Bazen o sığ tarafa gir eğlen, bazen de derinlere keşiflere çık. Herkesin duymak istediği şarkıları yaptığın zaman evet insanlar bunları dinliyor ve mutlu oluyor. Ama hemen siliniyor ve izi kalmıyor. Ben insanların hayatlarına dokunan ve silinmeyen şarkılar yapmak istiyorum.Mühürlü Kaderim, Efkarlıyım ve Zor gibi mi?Evet. Çorum’da bir konser vermiştim. Konser sonrası sakallı ve yaşlı bir amca bana sarıldı ve hıçkıra hıçkıra ağladı. “Evladım bana kızımı geri getirdin.” dedi. Anlamadım ne demek istediğini. Sonra kızı da geldi. Doktormuş, mecburi hizmete giderken trafik kazası geçirmiş. Aylarca yoğun bakımda kalmış. O sürede Mühürlü Kaderim’i dinletmişler. Onun mutluluğuna ve moral bulmasına vesile olmuş. Bir şarkı yazıyorsun ve insanların hayatına giriyorsun. O zaman irkiliyor ve kendine geliyorsun. Bir şarkı yazarken başkalarının hikâyesine de girdiğinin farkına varıyorsun. Bu çok büyük bir hediye değil mi?Bu albümde, Kıyısız Deniz dışında dinleyiciyi hangi şarkılar bekliyor? Kıyısız Deniz, çok iyi niyetli bir albüm. Geri dönüp hayata baktığınızda zaman akıp gidiyor. Gözünü kapayıp açtığında nerelere geldiğini, zamanın durmadığını ve yanaşacak bir kıyısının olmadığını fark ediyorsun. Hayat devam ediyor. Ben de “usulca çözmeli halatları” dedim. Zamanın kıyısızlığı içinde kendini ve kendi toyluğunu fark edip onunla büyürken benim ne yapmam gerekiyor, öğrendiklerimi, öngörülerimi ve hayata dair sorgulamalarımı yansıtmak istedim. Kendi iç sesiyle konuşan bir insanın ve ruhun sohbet edebileceği bir albüm. Ben o niyetle yazdım bu albümü.Ödüllerimi mahalle bakkalında sergiliyorumYalnız bir insan mısınız?Kendimi yalnız hissetmiyorum. Çok şükür çok sevilen bir adamım. Hayatımda magazinle bir ilgim olmadan ödüller alıyorum. Mesela Alaturka çalışmamla Altın Kelebek ve Kral FM’den ödül almıştım. O ödülleri oturduğum mahalleliye motivasyon olsun diye bakkala koydum. Herkes o ödüllerin önünde gelip fotoğraf çektiriyor. Ben semt adamıyım. İnsanların sevgisini görmek beni çok etkiliyor. Benim marketinge ve Cihangir’e ihtiyacım yok.Annenizle birlikte yaşıyorsunuz. Babam erken yaşta vefat etti. Annem bize kol kanat gerdi. Bütün hayatını bize adadı. Çok muhteremdir, iyi şeyler yapmak adına cesaret ve güç verir. Bana düşen de bu vefaya karşı vefa ile ona sahip çıkmak. Ona ömrümü adamayacağım da kime adayacağım? Bir de böyle büyük bir hediye yanımdayken neden yalnız yaşayayım? Sanatçı, melankolik olmak için ille de yalnız yaşamak zorunda değil. İnsan büyüdükçe menzil, düşünceleri oturdukça gönül muhabbet istiyor.Anneniz artık evlen demiyor mu?Demez mi? Arkadaşlarım“Annenle oturursan tabii evlenemezsin.” diyorlar. Ben birçok şeyi kendi tercihim ve inisiyatifimle yaptım. İşletme okuyup finans mastırı yaptıktan sonra hayatımı tamamen değiştirip müzik yapabiliyorsam demek ki evlenebilirim de. Demek ki teslim olacağımız doğru insan karşımıza çıkmamıştır. Bizde yarı yoldan dönmek yok. Nasip, her şeyin hayırlısı.Bisiklete çok meraklısınız ve yaygınlaşması için de çok çaba harcıyorsunuz…Atilla Bisiklet takımında spor yapmaya başladım. Artık mümkün olan her yere bisikletle gidiyorum. Dernek kurarak insanlara faydalı olacak projeler geliştirmeye başladık. Van’a, Diyarbakır’a bisiklet gönderdik. Bisiklet yolları için mücadele veriyoruz. Elimden geldiğince de herkese bisiklet aldırıyorum.“Ayna kendini bilmez”Artık sizden ve müziğinizden bahsedilirken ‘nev-i şahsına münhasır’ tanımlaması yapılıyor. Bunu duymak size ne hissettiriyor? Muhyiddin İbn-i Arabi “Ayna kendini bilmez” der. O samimiyetin içerisinde davrandığın zaman bir üretim çıkıyor. Bu üretimi düşük algılama profilinde algılatılmak istenen müzik içerisinde etiketlemiyorsan bu güzel bir şey. Samimiyetle içine bakanlar ve en doğal olanı dışarı çıkaranlar kendine has bir ağırlık taşıyor. Sonra bu yük onun müziği olarak anılmaya başlıyor. İnşallah bunlara layık olmaya çalışacağım.Müzikal tarz olarak da kendinizi bir kalıba sokmuyorsunuz…Türkçe, çok zengin bir dil. Mesela hüzünlü olmak da var, efkarlı olmak da. İki kelimenin arasındaki nüans sadece bu topraklara ait bir duygu. Efkarlıyım, beş sekizlik bir kelime. Sen Efkarlıyım’la rock yapabilir misin? Bu topraklarda yapılan müzik tarzları ayrıyken de keyifli, birbirinin içine girdiğinde de farklı bir keyif oluşturuyor. Böyle mucizevi bir durum var. Ben bu keyfi yaşıyorum. Mesele sukût-u hayal diye bir kelime var.

Viewing all articles
Browse latest Browse all 3284

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Istediginiz bir saatte uyanabilirsiniz


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue