Gerilimli ilişkiler, kan davaları, boşanma ve cinayet... Bu senaryolar, her ne kadar İstanbul’un gerçek çağdaş yaşamını yansıtmıyor olsa da, Atina’dan Riyad’a on milyonlarca izleyicinin izlediği Türk dizilerinin genel hatlarını oluşturuyor.Arap dünyası ve Balkan ülkeleri arasında popülerliği artan Türk dizileri, büyük bir ticari başarı yakaladı ve Türkiye’nin yumuşak güç stratejisinin önemli bir bileşeni haline geldi. Türkiye için diziler, laik kültür ve zenginliğini, yakın komşuları hakkında daha fazla bilgi edinmek için yanıp tutuşan izleyicilere ihraç etmenin bir yolu.Türk dizileri, Arap izleyicileri büyülüyor; çünkü onlar Türklerin, özellikle de Türk kadınların modernliği nasıl ele aldığını görmek ve anlamak istiyorlar. Bir Türk dizisinin finali, dünyada 50 milyonu kadın olmak üzere 85 milyon kişiyi ekran başına topladı. Arap dünyası sürekli bir değişim hali içerisinde. Birçok televizyon izleyicisi, bilinçli ya da değil, hem modern hem de Müslüman olan yaşam ve yönetim tarzı için Türkiye’yi izliyor.Fakat Mayıs 2013’te, bütün bu Türk dizileri yaz tatiline girmek için sezon finallerini yapmaya hazırlanırken, İstanbul kendi gerçek ve dramatik olaylarına tanık oldu. Binlerce genç ve laik Türk, ilk başta bazı inşaat projelerini protesto etmek için sokağa çıktılar, ama bu gösteriler kısa zamanda hükümetin peş peşe hayata geçirmek istediği, sivil toplumu bitirip yerine tutucu bir toplum yaratma fikrine hizmet eden politikalar karşısında ülke çapında protestolara dönüştü.
↧