Beş yıl önce Cem Garipoğlu tarafından öldürülen Münevver Karabulut’un babası Süreyya Karabulut, kızının ölümünden sonraki süreci ‘Körebe: Kızım Münevver’in Ardından’ kitabında anlattı.Cem Garipoğlu tarafından öldürülen 17 yaşındaki Münevver Karabulut’un babası Süreyya Karabulut, ‘Körebe: Kızım Münevver’in Ardından’ kitabında kızının ölümünden sonra yaşadığı beş yıllık süreci anlattı. Dava sürecinde epey yıpranan Süreyya Karabulut, medyanın kendisini hırpaladığını, bazı gazeteciler yüzünden intiharın eşiğine kadar geldiğini söylüyor: “Dava süreci ve sonrasında beni doğruya da yanlışa da yönlendiren medya oldu. Çok zor günler geçirdim. Hakkımda ‘3 milyon Euro aldı’ haberleri çıktı. Dava sürecinde hiçbir yerden para almadım. Mahkemenin bize verdiği tazminat parasını dahi alamadık.”‘Bir kısım medyadan talimatlar aldım’Çıktığı yayınlarda ne yapması gerektiğine dair kulaklıktan direktifler aldığını söyleyen baba Karabulut, birkaç gün önce yaşadığı durumu şöyle anlattı: “Bir yayına katılmıştım. Programda 10 dakika bulunacağım söylenmişti ama sonuna kadar yer aldım. Program bitiminde nedenini sordum. ‘Siz çıkınca reytinglerimiz çok yükseldi. Biz de bu kadarını tahmin etmiyorduk’ dediler. Ben bir sanatçı ya da işadamı değilim, beni reyting malzemesi olarak görmelerinden çok rahatsızım.” Cem Garipoğlu’nun aldığı cezayı yeterli bulmayan Karabulut, Cem’in tahliye olmasına dahi hazırlıklı olduklarını söylüyor.Garipoğlu ailesinin gücünden dolayı her yere talimatlar verdiğini düşünen Karabulut, dava sürecinde tehdit telefonları aldıklarını belirtiyor. Medyanın yakın takibi olmasaydı Cem Garipoğlu’nun teslim edilmeyeceğini ve bu olayın kapanacağını da ifade ederek, medyanın bu davaya magazinsel yaklaşmasıyla davanın itibarsızlaştığını düşünüyor: “Bir kısım medya bundan faydalanmaya çalıştı. Biz evladımızın acısını yaşarken onlar bu durumu kullanmaya çalıştı.”‘Devlet büyüklerinin sözlerine çok üzüldüm’Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ‘ya davulcuya ya zurnacıya’ ve dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın ‘Kızlarına sahip çıksalarmış’ sözlerine çok üzüldüğünü belirten Karabulut, “Başbakan Erdoğan’ı ve Celalettin Cerrah’ı Allah’a havale ettim. Onların da çocukları var.” diyor. Metin Feyzioğlu’na da sitemde bulunan Süreyya Karabulut, “Feyzioğlu şu anda toplumun lideri gibi gözüküyor. Bir keresinde Hayyam, Nida ve Nilüfer Garipoğlu ile beraber oturuyorlardı. Ben de onlara yakındım ve bana başsağlığı dahi dilemedi. Bizim toplumumuzda böyle bir şey var mıdır? Sonra ben gençler için projeler üretiyorum diyor! Bu insanlardan ne beklenir? Allah korkusu olmayan adamlar.” diye konuşuyor.‘KİTABI CAMİ AVLUSUNDA YAZDIM’‘Körebe: Kızım Münevver’in Ardından’ kitabının geliriyle Bolu’da bir köyde okul yapılacağını söyleyen Süreyya Karabulut, kitabın yazılma sürecini şöyle anlatıyor: “Rahmetli kızımı kaybettiğim beş yıl içinde yaşadıklarımı anlattım. Dava sürecini, Münevver’den sonraki hayatımızı, medyada yer alan haberlere yer verdim. Bahçelievler Camii’nin avlusunda hem ağladım hem yazdım. Çok bunaldığımda camiye girip namaz kıldım, tekrar devam ettim. Kitabımda tek satır yalan bilgi yok.” Karabulut, bundan sonraki tüm amacının ‘Münevver Karabulut’ adının cami, mescit, Kur’an kursu gibi mekanların içinde yer alması için çalışmak olduğunu söylüyor.
↧