New age müziğin önde gelen isimlerinden Kitaro, 4 Mart’ta ilk kez ülkemizde konser verecek. Türk dinleyicilerin The Silk Road adlı bestesiyle tanıyıp sevdiği sanatçı, müziğinin ana mesajının sevgi ve barış olduğunu söylüyor.New age müziği denilince akla ilk gelen isimlerden biri Kitaro. Türk dinleyiciler onu ilk kez İpek Yolu Belgeseli’ndeki The Silk Road isimli parçasıyla tanıdı ve sevdi. Müziğiyle resim çizen sanatçı olarak tanımlayabileceğimiz Kitaro’nun müziklerinde Batı formatlı ezgilerden ziyade, parçası olduğu Uzakdoğu kültürünün izleri görülür. Adeta bir inziva hayatı yaşayan ve çok fazla konser vermeyen müzisyen, Pozitif Live organizasyonuyla 4 Mart’ta ilk kez Türkiye’deki sevenleriyle buluşacak. İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde vereceği konser öncesinde sanatçıyla söyleşi yaptık. Kitaro sorularımıza kısa ve öz cevaplar verdi. Sanki asıl söyleyeceğimi konserde söyleyeceğim dermişçesine…Müzisyen olmaya ne zaman karar verdiniz?Lisede enstrüman çalmaya başladım ve okuldan mezun olduktan sonra profesyonel kariyerimde de müziği sürdürmeye karar verdim.Müzik eleştirmenleri sizin müziğiniz için ‘ses resimleri’ ya da ‘zihin müziği’ tanımını getiriyor…Müzik bestelerken, görüntüyü zihnimde canlandırıyor ve armoniyi onunla bulmaya çalışıyorum. Müziğinizin temelinde hangi duygular var?Ana mesaj; sevgi ve barış. Herkes için sevgi, doğa için sevgi, dünya barışı, içsel barış...Size en çok ilhamı sanırım tabiat veriyor. Tabiata müziğinizde bu denli yer vermenizin sebebi nedir?Doğada yaşadım. Doğada olmayı ve çevremin güzelliklerine hayranlıkla bakıyorum. Müziğimi doğaya (toprak anaya) ithaf etmek ve bu güzelliği gelecek kuşaklara iletmeye yardımcı olmak istiyorum. Amerika Colorado’daki evimde uzun süre doğayla iç içe yaşadım. Fakat doğa sadece ‘güzellik’ değil, aynı zamanda zorlu iklim şartlarına da sahip. Doğadan çok şey öğrendim.Müzik eğitimi almamış olmanız sizin için bir avantaj mı, dezavantaj mı?Ben hâlâ öğrenmeye devam ediyorum ve tüm yaşamım boyunca da öğrenmeye devam edeceğim.Müziğiniz geniş kitlelerin ilgisini çekiyor. Bunda içinde barındırdığı Uzakdoğu kültürünün izleri ne kadar etkili?Öncelikle müzik evrensel bir dildir. Ben hâlâ farklı kültürleri izliyorum ve öğreniyorum. Her kültür derin bir tarihe sahip. Uzakdoğu’nun kültürü onlardan biri. Her farklı kültüre saygı duyuyorum.Fumio Miyashita’yla çıktığınız dünya seyahati size ve müziğinize neler kattı?Çok ilginç bir deneyimdi. Far East Family Band diye bilinen grubumuzda birlikle çaldık ve bir albüm yaptık. Grup dağıldıktan sonra herkes kendi yolunda devam etti. O zaten öldü ve bu beni gerçekten çok üzdü.New age müziğinin dünyada geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?Bu tür, ilk kez dünyaya tanıtıldığı zaman müziğin bu tarzı ve yeni manevi yaşam tarzından hoşlanan insanlar oldukça yeniydi. Bu sebeple ‘Yeni Çağ’ olarak isimlendirildiler. Tabii ki, bugün hâlâ bu kategoride birçok muhteşem müzisyen var. Ancak ben yaptığım müziği sınıflandırmayı, bir kalıba sokmayı, müziğimin ufkunu daraltacağından çekiniyorum.Müziğim insanların kalbine ulaşsınBir sanatçı olarak dünyanın içinde bulunduğu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?Elimden geldiği kadar müzik yoluyla dünyanın daha iyi bir yer olması için katkıda bulunmaya çalışıyorum. İsteğim, müziğim insanların kalbine ulaşsın. Son albümüm ‘Son Çağrı’ dünyayı ve ana karayı gelecek kuşaklara saklamak adına müzik yoluyla yaptığım bir çağrı ve yardım.Çok az konser veriyorsunuz. Neden?Aslında direkt olarak seyircilerle iletişim kurmayı ve konser vermeyi çok seviyorum. Üzgünüm ki bu pek sık olamıyor. Fakat daha sık olması için çalışacağım.Hâlâ dolunay’da ‘Wadaika çalıyor musunuz?Evet bu yıllık bir olay. Bu sene 26. yıldönümü olacak. Her yıl Fuji Dağı’nda insanlarla birlikte gün batımından şafağa kadar Taiko çalıyorum. Fakat geçen yıl Japon Alpleri’nde yapıldı.Biz Türk dinleyiciler sizi İpek Yolu isimli eserinizle tanıdık. Sizin için nasıl bir deneyimdi?‘İpek Yolu’ Türk dinleyicileri için müzik oluşturmamda bana büyük fırsat sundu. Her ülkenin kültürünü bilmek çok hoş.Türk müzikseverler sizi çok seviyor. Bugüne kadar neden Türkiye’de hiç konser vermediniz?İpek Yolu’nu piyasaya sürdükten sonra birçok teklif aldım. Farklı sebep ve durumlardan dolayı teklifleri hayata geçiremedim. Fakat şimdi buradayım.Türkiye’ye gelince yapmayı planladığınız şeyler neler?Öncelikle İstanbul’da Türk insanıyla iletişim kurmak ve konser vermek için sabırsızlanıyorum. Bu kültürü yaşamak, muhteşem müzik ve müzisyenleri bulmak istiyorum.Müzik adına hâlâ yapamadığınız ama yapmayı çok istediğiniz bir hayaliniz var mı?Hayalim müziğimdeki mesajın gerçekleşmesidir. Onun ne olduğunu bildiğinizden eminim.
↧