Günümüz gençliğinin verdiği en önemli sınavlardan biri madde bağımlılığı. Kullanma yaşı 10’a kadar düşen uyuşturucu, ekmek ve su kadar ucuz. Yıllarca uyuşturucu dünyasında bulunan kişilerin çarpıcı itirafları ise bu maddelere ulaşmanın ne kadar kolay olduğunu gösteriyor.Uyuşturucu kullanım yaşının düştüğünü, okullarda yaygınlaştığını anlatan haberlere sık sık şahit oluyoruz. Peki, bu nasıl oluyor? Çocuklar neden uyuşturucu kullanıyor? Arkadaş çevresinde adeta bir özgürlük sembolü haline gelen sigara ve alkol, madde bağımlılığının ilk basamağı. Zamanla bir sonraki adıma geçilerek uçucu maddeler kullanılıyor. Uyuşturucu kullanmaya başlamanın sihiri ise ‘bir kereden bir şey olmaz’ cümlesi ve merakta. Yıllarca uyuşturucu kullandıktan sonra ticaretini de yapan A.A. (49) uyuşturucu kullanımında gelinen noktanın son derece korkutucu olduğunu söylüyor. Eskiye nazaran uyuşturucunun çok ucuz olduğunu ve öğrencilerin bile küçük meblağlar karşılığı bu maddelere ulaşabildiğini anlatıyor: “Ben de esrar kullanıyorum. Şu anda dışarı çıksam sigara alır gibi esrar bulabilirim. Sadece 5 liraya bunu temin etmek mümkün. Sigaradan bile ucuza satıldığı yerler var. Bundan beş yıl önce bir içimlik esrarın fiyatı 100 lirayken şimdi birçok yerde 10 lira. Her semtte belli bir yer vardır satışın yapıldığı. Bunu alıcıların hepsi bilir. Mesela Başakşehir’de uyuşturucu almak için Şahintepe’ye gidersiniz. Bağcılar dendiğinde Dereyolu, Esenyurt’ta Birlik Mahallesi, Küçükçekmece’de ise İnönü Mahallesi bu işin mekânları. Eskiden bir Karabayır ve Hacıhüsrev vardı ama artık her mahallede bulmak mümkün. Bugün Bahçelievler, Şirinevler’de birçok sokakta uyuşturucu satışı yapılıyor. Zeytinburnu satışların olduğu en yoğun yerlerden. Esrarın bu kadar kolay bulunduğu bir yerde kokain gibi daha ölümcül bir maddeyi bulmak da zor değil. 100 kişiden 3’ü kullanıyor“İstanbul’da kokainin tek merkezi var, Aksaray ve civarı. Gedikpaşa, Yenikapı, Eminönü Küçükpazar. Bu semtler denize yakın olduğu için sevkiyat işleri daha kolay yürüyor. Emniyet ne kadar çok çalışsa da bugün doğudan gelen malları kesmediğiniz sürece önünü alamazsınız.” A.A.’nın anlattıkları uyuşturucu maddelere ulaşmanın ne kadar kolaylaştığını, yanı başımızda, mahallemizde neler döndüğünü ortaya koyar nitelikte.Emniyet Genel Müdürlüğü geçtiğimiz günlerde, ‘2013 Türkiye Uyuşturucu Raporu’ nu yayınlamıştı. 30 farklı kurum ve kuruluşun yardımıyla hazırlanan rapor, ürküten tabloyu gözler önüne seriyor. Türkiye’de her 100 kişiden yaklaşık üçü uyuşturucu kullanıyor. Bekârlarda her yüz kişiden 4’ü uyuşturucu kullanıyor. Çarpıcı olan ise uyuşturucu kullananlar arasında üniversite mezunlarının oranının yüksek olması. Esrarı ilk kez kullanmada ise yaş ortalaması 20. ‘50 milyarlık arabam yalan oldu’10 yaşında zevk için tiner kullanmaya başlayan C.O.’nun (30) anlattıkları ibretlik. İlk zamanlarda para vermeden edindiği uyuşturucu hayatını mahvetmiş. Evinden, işinden etmiş. Ticari hayatı bitmiş, 50 milyarlık arabasını sattırmış. Tedavi gören C.O. şu anda uyuşturucudan arınmış şekilde çocukları ve eşiyle hayatına devam ediyor. C.O. uyuşturucu dünyasına nasıl girdiğini şu sözlerle anlatıyor: “Gençlik zamanımda bana 2 bin liralık uyuşturucuyu ‘Al yak bu bizden’ diyerek içirdiler. İlk zamanlar her şey ikramdır. Çünkü biliyorlar beni tuzağa düşürünce devamı gelecekti. Öyle de oldu zaten. Hayatım resmen mahvoldu. Gençler ilk zamanlar verilen bedava uyuşturucuya aldanarak tuzağa düşüyor. Şu an tek istediğimiz şu meretin buralardan uzaklaştırılması. Eğer bu iş okula düşerse önünü kesemezler. Âlemin büyük abilerinin tek hedefi bunu okullara sokmak. Çünkü okul daha hızlı ve hepsi genç kitle.” ‘Acıması yoktur bu alemin’C.O, kaç arkadaşını uyuşturucudan kaybettiğini bilmiyor. “Öldü diye bırakıp gittiğimiz çok adam oldu. Uyuşturucu dünyasında yere düşünce kimse sana bakmaz. Acıması yoktur bu âlemin.” diyor. Çok pişmanım diyen C.O gibi uyuşturucu kullanıcıları genellikle çarpık şehirleşmenin yaşandığı bölgelerde, okulda alıştırılıyor. Ailenin ve çevresel faktörlerin uyuşturucuya bulaşmada büyük rol oynadığını söyleyen C.O. yaşadığı pişmanlığı şu sözlerle anlatıyor: “Bizim büyüdüğümüz çevrede çocukların oyun oynayacağı alanlar yoktu. Bir zaman sonra kahvelere takılmaya başlıyor insan. Eğer aile de çocuğum nerede diye sormuyor, merak etmiyorsa tehlike kaçınılmaz oluyor. Ben iki çocuk babası olarak bu mereti bıraktım. Yoksa çocuklarıma baba olamazdım. İnsan bu maddeleri kullandığı zaman kendini kaybediyor. Birçok arkadaşım uyuşturucu almak için hırsızlık yaptı. Hatta eşinin küpelerini satıp madde alanını bile gördüm. Tek istediğim bunun önünü kesmeleri. Bu canlar bu kadar kolay harcanmamalı.”En tehlikelisi sentetik uyuşturucularSon yıllarda piyasada türeyen maddelerden biri de sentetik uyuşturucu. Sınıfının en zararlısı olduğu söyleniyor. Laboratuvar ortamında kimyasallardan elde edilen sentetik uyuşturucuların başında bonzai geliyor. Eski kullanıcı A.A. anlatıyor: “Uyuşturucu dünyasının şuan en tehlikeli maddesi bonzai. Sadece bir ot gibi görünmesine rağmen bu kimyasaldan Zeytinburnu’nda dört arkadaş öldü. Otların üzerine sinek ilacı sıkan bile gördüm. Piyasada bulmak hem kolay hem de ucuz. Eminim ki şu âlemde esrar içenlerin 100’de 80’i bonzai de içiyor.”Uyuşturucu dünyasına adım adımİlk aşama ucuz maliyetle elde edilen ve kolay ulaşılabilen tiner ve bally. Sonraki aşama esrar. Esrar, uyuşturucu dünyasının en uysal maddesi olarak biliniyor. 6 ila 12 ay boyunca esrar kullanımına devam eden kişiler daha sonra ecstasy ve bonzai ile tanışıyor. Bar, clup ve partilerde ecstasy ve bonzai çok kullanılıyor. Piyasada kolayca elde edilen bu maddelerin etkisi çok hızlı şekilde kendini gösteriyor. Eroin ve kokaini ise daha ‘zenginler’ kullanıyor. Piyasada ecstasy’i 10-20 TL arasında, tek kullanımlık eroini 20 TL’ye, tek doz kokaini 40 TL’ye, tek içimlik esrarı ise 10 TL’ye bulmak mümkün.Bir pişmanlık hikâyesi...R.B. hem uyuşturucu kullanmış hem de satmış. Avrupa’da beş yıl uyuşturucu satıcılığı yapmış. Satış sırasında yakalanıp, hapis yatmış ve sınır dışı edilmiş. Türkiye’ye geldiğinde akrabalarının desteğiyle tedavi görmüş. Uyuşturucu satıcılığına ‘bu işte çok para var’ düşüncesiyle girmiş. Zamanla ailesinden de uzaklaşmış. Şimdi o günleri hatırlayıp büyük pişmanlık duyduğunu söylüyor. Bu yüzden birçok kez intihar etmeye kalkışmış. Kurusıkı tabancayla başına ateş etmiş. Yoğun bakımda kalmış. Sağlığına kavuşan R.B. kafasındaki yara izini hiçbir zaman unutmayacağını söylüyor ve ekliyor: “Şu bir gerçek ki benim gibi yüzlerce genç kurtulmak istiyor. Ailelerin çocuklarına yardım etmeleri gerekiyor. Tek çözüm bu. Beni bu durumdan ailem kurtardı. Onların takipçiliği olmasaydı şimdi ardımdan yas tutuyor olurlardı.”
↧