İlk albümüyle büyük çıkış yakalayan Mehmet Erdem, ‘Hiç Konuşmadan’ isimli yeni çalışmasıyla karşımızda. Şöhretin kendisine yalnızlık getirdiğini söyleyen sanatçı, şarkılarında ajite eden değil, dik duran bir acı olduğunu anlatıyor.İlk albümünüzle büyük ses getirdiniz. Bekliyor muydunuz?İyi bir şey yaptığımızı düşünüyorduk, olumlu tepkiler bekliyorduk ama bu kadarını değil. Türkiye’de neyin, ne zaman olacağı belli olmuyor. Ama her kesimden olumlu tepki gelince mutlu olduk.Bu başarının sırrı neydi?Nasip, kader, kısmet diyebilirim. Hangi faktörün ne kadar etki ettiğini bilemiyorsun. Çocukluğumdan beri müzikle uğraşıyorum ama olay 34 yaşındayken patladı. Ondan önce 15 sene profesyonel müzik yaptım. Birçok başarılı iş de yaptım. Ama bu ses getiren kimyayı ne oluşturdu onu bilemiyorum. Sezen Aksu’nun şarkısı, benim klasik sanatçı formatında olmamam gibi birçok faktöre bağlı olabilir.Albüm için neden bu kadar beklediniz?Evde kendi kendimize çalarken söylüyordum. Şarkı söylemek gibi bir planım yoktu. Beste yapmak, enstrüman çalmak gibi işin mutfağını seviyordum. Onur Ünlü’nün Polis filminde Olur Ya’yı söyledim. Herkes sen çok güzel söylüyorsun, dedi. Oradan olay buralara geldi. Çok bilinçli değildi.Tanınan bir kişi olmak size neler getirdi ya da götürdü?Eskiden daha rahat yaşıyordum, şimdi kapalı bir hayat yaşıyorum. Kimseye kötü örnek olmamaya çalışıyorum. Kimseyi kırmamak için, yanlış anlaşılmamak için söylediklerime dikkat ediyorum. Bilinirliliğin artınca özgürlük alanın daralıyor. İnsanlar seni sevdiği için sen yalnız kalıyorsun. Herkesle kucaklaşmak istediğin zaman da yalnızsın.Hiç Konuşmadan isimli yeni albüm cover ağırlıklı. Neden böyle bir seçim yaptınız?Yine sevdiğim şarkıları söylemeye devam ediyorum. İlle de benim şarkım olsun demiyorum. Şarkı güzelse o herkesindir. Bu albümde çok çalıştık. İlk albümün başarısının verdiği bir sorumlulukla daha iyi bir şey yapmak istedik. İçimize sinen bir albüm oldu.Şarkılarını yeniden yorumladığınız isimlerin hayatınızda özel bir yeri var mı?Hepsi çok büyük isimler. Ağır bir topun altına girdik aslında. Hepsi çok güzel ve zamanında iyi söylenmiş şarkılar. Bu yemeği biz de böyle yapıyoruz demek istedim. Olumlu tepkiler alıyoruz.Ahmet Kaya’dan Kum Gibi’yi yorumlamışsınız. Özel bir sebebi var mı?Ahmet Kaya’nın tüm şarkılarını çok severim ama Kum Gibi’nin bende ayrı bir yeri var. Ben Kardeş Türküler’deyken Ahmet Abi ile birlikte konsere çıkmıştık. Allah rahmet eylesin. Keşke yaşasaydı da bugünleri görseydi. Her şey değişti, güzelleşti, daha da güzel olacak inşallah.Ahmet Kaya ile ilgili tartışmalar hâlâ devam ediyor...Biraz iade-i itibar gibi. Kürtçe şarkı söyleyeceğim dediğinde kıyamet koptu. O zaman bir bedel ödenmesi gerekiyormuş, demek ki o bedeli ödedi maalesef. Ahmet Kaya’nın herkesin hayatında bir yeri var. Bu da ölümsüzlük zaten.Şarkının tam da bu zamana denk gelmesi rastlantı mı?Bu şarkıyı yapmaya bir sene önce karar verdik ve kaydını beş ay önce yaptık. Çıkışı bu tartışmalara denk geldi. En azından Ahmet Kaya’yı yâd etmiş olduk. Yakın zamanda bir Ahmet Kaya albümü çıkacak. Orada da bir şarkı söyledim.Bir sonraki albümde neler görecek müzikseverler?Sürekli karar değiştiriyoruz. Bir alaturka albüm düşünüyoruz. Benim türkü geçmişim de var. Bazı türküleri söylemek istiyorum. Hepsi bir arada da olabilir.Sesiniz çok tartışıldı. Kimileri özgün ve benzersiz derken kimi de öksürse biter yorumları yaptı.Türkiye’de insanlar bir şey yapmaktansa yorum yapmayı daha çok seviyor. Yok ‘öksürse sesi gider’, yok ‘balgam söktürücü içince müzik hayatı biter’ diyorlar. Alın öksürüyorum bitmiyor. (Gülüyor) Bunlar biraz işin magazini. Ses rengimizin farklı olduğunu biliyorum. Skalada çok fazla olmayan bir yerde. O yüzden dikkat çekiyor. Debdebenin içinde huzur vermeye çalışıyorum. Zaten hayatta yeterince gürültü patırtı var. Müzikle onu yapmanın bir alemi yok.Mehmet Erdem hiç mi yüksek perdede şarkı söylemeyecek? Daha önce söyledim. Bu albümde de Sen Kimsin adlı şarkı biraz öyle. Bu ruh dünyamla ilgili bir durum. Biraz memleket gibiyim, bugün huzurluyuz, yarın üzgünüz. Bir de yeterince söyleyen kişi var zaten. Öyle şarkı isteyen onlardan dinlesin, dingin bir şey istediklerinde benden...Şarkılarınızın acıtan tarafı ağır basıyor. Bu acıyı neler besliyor?Acı ve üzüntüden korkmamak lazım. Sadece ağlaklık ve ajitasyon için bu şarkıları söylemiyorum. Dünyanın çok huzurlu olduğu bir dönemde değiliz. Laylaylom yapacak bir tarafım yok şu an. Ağlak bir acı değil, dik duran bir hüzün benimkisi.Dışarıdan mesafeli bir görüntünüz var. Gerçek hayatta da böyle mi?Normalde hareketli ve neşeli biriyim. Mesafeli duruş ise sanırım biraz görünüş, biraz da sesimle ilgili. Telefonda falan korkutucu oluyorum. (Gülüyor) Bir de olmadığım biri gibi görünmek istemiyorum. Müzik yaparken rahatım ama onun dışında rahat olamıyorum pek. Oyunculuk teklifleri de geliyor ama orada kendimi rahat hissetmiyorum.Türkiye’de son zamanlarda en çok hangi konular sizi rahatsız ediyor?Herkes her şeye karışıyor, herkes herkesin hayatına müdahale ediyor. Allah içkiyi haram kılmış ama ister iç ister içme diyor. Kendi iradene bırakıyor. Yaparsam günah benim. Allah bile bu özgürlüğü verirken, başkalarının buna müdahale etmesi biraz fazla geliyor. Her şeye müdahale ediyorlar. Yok dershaneyi kapat, yok oraya gitme buraya gitme. Ne yapalım o zaman? Bir de insanlar çok tahammülsüz. Bir uzlaşı aranmıyor. Sürekli kavga havasında herkes. Ortayı bulmak o kadar zor değil. Tek yumurta ikizleri bile farklı birbirinden.Annemin gülümsemesi binlerce kişinin alkışından daha değerliAilenizle iletişiminiz nasıl? Sık görüşüyor musunuz?Bu kadar şey yaşadıktan sonra anlıyorsun ki kimse seni ailen kadar düşünemez. Onların dua kalkanıyla yaşadığımı düşünüyorum. Başıma iş gelmiyorsa ailem sayesinde. Onların mutluluğu her şeyden önemli. Binlerce kişinin karşısına çıkıyorum ama annemin bir kez gülümsemesi hepsinden daha değerli.Muhafazakâr bir aileden geliyorsunuz. Aile ilişkileriniz nasıl?Beni ailem böyle kabul ediyor. İnançlı bir insanım ama günahlarım da var. Muhafazakâr değilim, iyi ahlaklı olmaya çalışıyorum. Açık görüşlü bir insanım. Annem diğer anneler gibi ‘oğlum içki, sigara içme’ diye tembihler. Beni düşünüyorlar neticede. Türkiye’de ateist bile sosyal MüslümandırBahsettiğiniz iyi ahlakta inanç referans olarak nerede?Tabii ki din var referans olarak. Türkiye’de ateistim diyen bile sosyal olarak müslümandır. Mesela bir yabancı gelip Müslümanlığı senin yanında aşağıladığı zaman birden savunmaya geçiyorsun. Ama yobaz bir Müslüman sana bir şeyler direttiğinde arkadaşım Müslümanlık böyle bir şey değil, diyorsun. Ama bana göre din vitrinde olmamalı.Bohem bir imajınız var. Bundan rahatsızlık duyuyor musunuz?Zannedildiğinden daha mütevazı bir hayat yaşıyorum. Millet sürekli alemde sanıyor, oysa ya bilgisayar başındayım, ya konserde. Çılgın bir hayatım yok. Bir şehre gidince konser vaktine kadar otelde odada tek başıma oturuyorum. Vur patlasın çal oynasın bir hayatım yok. Ünlü olmadan önce daha bohemdim.Ünlü olmadan önce mi daha mutluydunuz, şimdi mi?Şimdi daha mutluyum. Yaptığımız iş muhatabını buluyor. Daha önce film müziği ile Altın Portakal aldık ama kimse bilmiyordu.
↧