Güney ile Kuzey Kore arasındaki gergin hava 1950 yılında yerini zorlu bir savaşa bırakır. Savaşa dahil olan ABD ve Çin bu savaşın gidişatını değiştirir.Aynı yıl Birleşmiş Milletler’in (BM) Güney Kore’ye yardım kararı almasıyla Türkiye de savaş için hazırlığa başlar. Yapılan çalışmaların ardından 5 bin 90 kişilik 1. Türk Tugayı, 17 Eylül 1950’de İskenderun Limanı’ndan hareket eder. Türk Tugayı’nın içinde sıra dışı bir kadın fotoğrafçı da askerlerle birlikte aynı yolculuğu paylaşır. Eşi de kendi gibi gazeteci olan Semiha Es, Uzakdoğu’da olup bitenleri fotoğraflarıyla Türkiye’ye aktarmak için zor bir savaşın içinde bulur kendini. Ölüm kalım savaşının ortasında kadın olmak zordur elbette. Fakat Semiha Es, eşi Hikmet Feridun Es’in yazdığı haberleri fotoğraflarıyla taçlandırmaktan geri durmaz. Kimi zaman ceset dolu kamyonlarda, kimi zaman çatışmanın en ateşli yerinde olmak zorunda kalır. Eşinden ayrı kalmamak için çıktığı foto muhabirliği yolu onun için bir sevdaya dönüşür. Kore Savaşı’nı, Vietnam ve Ruanda gibi dünya tarihine giren savaşlar izler. Çocukluğunda çektiği maddi sıkıntı evliliğinde de sürer. Eşi gazetecidir ve onları refah içinde yaşatacak bir aylığı yoktur. Kendisi de çalışmadığı için bu aylıkla kıt kanaat evi geçindirmeye çalışırlar. Oysa Hikmet Feridun Es, 1950’lerde Hürriyet Gazetesi okurlarının ayağına dünyayı getiren neredeyse tek kişidir. Zengin olamasalar da eşiyle birlikte haber için dünyayı dolaşır Semiha Es. Birlikte hem gezip hem yazdıkları haberler, eşinin ölümüyle son bulur. Balmumcu’da yalnız geçirdiği günler çok sevdiği eşinin yaşadığı dünyaya intikaliyle son bulur.Türkiye’nin ilk gezi ve savaş fotoğrafçısının anısını yaşatmak için Semiha Es Uluslararası Kadın Fotoğrafçılar Sempozyumu düzenlendi. Sempozyum 14 ülkeden 18 kadın fotoğrafçıyı bir araya getirdi. Semiha Es’in objektifinden yansıyan fotoğrafların da yer aldığı “İkinci Göz: Türkiye’den Kadın Fotoğrafçılar” başlıklı sergi, İstiklal Caddesi’nde bulunan Sismanoglio Megaro’da görülebilir.
↧