Geçtiğimiz hafta Berlin’de gerçekleştirilen Avrupa Bayanlar Voleybol Şampiyonası’nda Türkiye Voleybol Federasyon Başkanı Özkan Mutlugil ile görüştük. Başkan Mutlugil, aktif spor yapan kişi sayısı artarsa uluslararası arenada daha başarılı olacağımız görüşünde...Hem Avrupa Bayanlar Voleybol Şampiyonası yarı final ve final maçlarını izlemek hem de doğrudan satış şirketi Amway’in yeni yatırımlarından biri olan Berlin Tanıtım Merkezi’ni ziyaret maksadıyla geçtiğimiz hafta Almanya’daydık. Hayalimiz Berlin Halle’de gerçekleştirilen final maçında filenin sultanlarının heyecanına ortak olmaktı. Milli Takımımız çeyrek finalde elenince bize de Almanya-Rusya maçını izlemek düştü. Maç öncesi Federasyon Başkanı Özkan Mutlugil ile bir araya geldik. Voleybolun mevcut durumunu, geleceğini ve çözüm yollarını konuştuk.Son iki maçta da aynısı oldu; sonuna kadar geldik ama kazanamadık...Hedefimiz final oynamaktı ama sporda her zaman iki kere iki dört olmuyor maalesef. Almanya maçı önemliydi. Yenmiş olsaydık arkasından finalde Rusya ile oynama şansımız olacaktı. Servis karşılamada çok fazla hata yaptık. Birçok sette oyun başa baş gitti ama son sayıyı kullanamadık ve eşleştirmede Rusya’ya düştük.Yağmurdan kaçarken doluya tutulduk desenize...(gülüyor) Öyle oldu biraz... Rusya son yılların en iyi milli takımına sahip. Çok genç bir takım ve fizik olarak son derece güçlü. Önceki Rus milli takımları yine böyle yüksekti ama özellikle defansta ve servis karşılamada çok hata yapıyordu.Rusya’dan Almanya’dan neyimiz eksik?Her branşta olduğu gibi voleybolda da altyapı sorunu mevcut. Eğitim sistemimizde spor dördüncü beşinci sıralarda yer alıyor. Özellikle 6-14 yaş grubunda bu sıkıntıyı yaşıyoruz. Kurslar, sınavlar öğrenciye nefes aldırmıyor. Oysa geleceğin sporcuları o yaşlarda yetişiyor. Genç bir ülkeyiz ama bu sorundan dolayı aktif sporcu sayısı açısından çok düşük. Mevcut duruma baktığınızda Avrupa ortalamasının bile altındayız.Avrupa’da durum nasıl?Avrupa’da çocuklar çok küçük yaşlarda sporla tanışıyor ve performans sporcusu olmasalar dahi sporu yaşam biçimi haline getiriyorlar. Biz ancak, o da futbolda ve belli maçlarda bunu başarabiliyoruz. Anadolu’da durum daha da vahim. Küçük yaşta spora eğilim olmadı mı insanları seyirci de yapamıyoruz. Bu yüzden spor yapan, voleybol oynayan çocuk sayısı da artmıyor. Milli takım havuzları belirli küçük gruplar içinden seçilmek durumunda kalıyor.Bunun için halihazırda yürüttüğünüz bir çalışma var mı peki?Voleybolu geliştirmek ve okullardaki voleybol faaliyetlerini artırmak adına beden eğitimi öğretmenlerine seminerler düzenliyoruz. Önümüzdeki ay fabrika voleybol projesiyle de voleybol okullarıyla 6-12 yaş çocuklara saha içi ve dışı fair play’i öğreteceğiz. Zamanla birçok ile yayılacak bu proje.Geleceğin milli takımlarını buradan yetiştirmek istiyoruz ama birinci amacımız çocukları voleybolla buluşturmak.İlköğretim müfredatının çocukların ders dışındaki vakitlerde bir hobi edinmesini engellediğini söylüyorsunuz. Cem Yılmaz’ın dediği gibi eğitim de şart, öneriniz nedir?Bu ikisi beraber yürüyebilir aslında. Milli takımlarda yıllarca oynadım. Biraz zorlandım ama isteyince oluyor.E o zaman kendi söylediğinizi çürütmüş oluyorsunuz...Sıkıntı şu; ilköğretimdeki spor ders sayısı az ya da hiç yok. Temel beden eğitimi ders saatlerinin artırılması gerekiyor. Sınıf öğretmenleri beden derslerinde sosyal faaliyet yaptırıyor.Ekonomik açıdan değerlendirecek olursak voleybola gerekli yatırım yapılıyor mu?Diğer spor dallarıyla mukayese ettiğimizde iyi durumda. Ama voleybolun ülke sporu haline gelmesi için finansman gerekiyor.Finansman demişken bu yıl itibarıyla Amway Türkiye Voleybol Federasyonu Milli Takımlar tedarik sponsorluğunu üstlendi.Özerk bir federasyonuz, devletten bütçe yardımı alıyoruz ama bunun dışında yeni bütçe kaynakları bulmak zorundayız ki, operasyon faaliyetlerini tüm Türkiye’ye yayabilelim. Bu da ancak sponsorluk anlaşmalarıyla mümkün. Amway’e, özellikle Amway Avrupa Dış İlişkiler Bölge Müdürü Candan Çorbacıoğlu’na hem maddi hem de manevi desteklerinden dolayı çok teşekkür ediyorum.Dünya ile kıyasladığımızda Türkiye nerede?Dünya klasmanında en üst sıralardayız. Gerçi Grand Prix’te aldığımız düşük puanlardan dolayı iki sıra geriledik.7.lik sizi tatmin eden bir yer mi?Tatmin olmamalıyız elbette. Aktif spor yapan kişi sayısını artırabilirsek daha fazla sporcu bizi daha fazla uluslararası başarıya taşıyacak.Son dönemde birçok branşta doping krizi yaşanıyor. Sporcular çok mu özgüvensiz?Küçük yaşlarda temel spor eğitimi verilmediğinden ileriki yaşlarda performans sporcuları bilinçsiz oluyor. Sporcularımızın bilinçli olarak doping yaptığına inanmıyorum.Bilmeden mi kullanıyorlar yani...Birçoğu ya antrenörün ya da başka kişilerin yönlendirmesi. Aldığı ilacın vücut gelişimini sağlamaya yönelik olduğunu düşünüyorlar. Artık doping listesi de değişti. Birçok ilaçta ya da yardımcı gıdalarda doping maddesi olabiliyor.Federasyon olarak siz bu konuyla nasıl başa çıkıyorsunuz?Yeni doping programı hazırladık. Küçük yaşlardan itibaren sporcularımızı bilinçlendirmeye çalışıyoruz.Japonya’daki olimpiyatın dünya sporuna ne katkısı olur?Geçtiğimiz haftalarda İstanbul’un 2020 Olimpiyatları’na adaylığı gündemdeydi. Yapılan yorumlar İstanbul’a haksızlık edildiği yönünde. Olimpiyat Komitesi’nde yer alan bir isim olarak siz ne düşünüyorsunuz?IOC (Uluslararası Olimpiyat Komite-si)’nin aldığı bu karardan ötürü son derece üzgünüm. Büyük bir hata yaptıklarını düşünüyorum. Sporun gelişmesine katkıda bulunmak IOC’nin birinci görevidir. Olimpiyatlar ülkemizde yapılmış olsaydı bu hem Türkiye’deki sporun ivme kazanmasına katkıda bulunacak hem de bölge ülkelere bu anlamda büyük bir sinerji yayılacaktı. Gerek şu ana kadar yapılan gerekse planlanan yatırımlarla bu organizasyonun altından rahatlıkla kalkabilecek bir ülkeyiz.Politik bir karar mıydı sizce?Nasıl bir karar verdiler bilemiyorum ama bu biraz politik bir karar gibi geliyor bana. Bugün Japonya’da düzenlenecek bir olimpiyatın dünya sporuna ne katkısı olacak?Olimpiyatlar için hazırlanan tanıtım filmi olimpiyat ruhundan çok uzaktı...Şu kadarını söyleyeyim olimpiyat komitesi üyesiyim. Bütün hazırlık aşamalarını, projeleri biliyorum. IOC heyetine yapılan sunumlarda da bulundum. İstanbul’un projeleri mükemmeldi.O halde tanıtım filmine hiç yansıtılamamış planlar. Haliç’te kürek çeken sporcular dışında spora dair bir görüntü yoktu...Stratejik bir karar verilmiş olabilir. Bilmiyorum ama bahsini ettiğiniz filmin emin olun karara hiçbir etkisi yok. O sadece bir hatırlatmaydı. Bir buçuk senelik zaman diliminde kaç komisyon denetledi, rapor yazdı. Türkiye elinden gelen her şeyin fazlasını yaptı. Bu noktada hiçbir problem yok.
↧