Mersin Erdemli'de 12 Eylül darbe döneminde yaşanan öyle bir olay var ki tam anlamıyla komedi. Hikâyeyi ‘Netekim Karakolu' adıyla filme çekmeye karar veren kişi ise babasının yarıda bıraktığı projeyi yıllar sonra seyirci karşısına çıkaracak olan Yasin Korkmaz.Yıl 1970, yer Mersin Erdemli’de bir Yörük köyü… 16 yaşındaki Zeynel Korkmaz, Almancı hemşehrisinden rica minnet ödünç aldığı kamera ile o zamana kadar hayalini bile kuramayacağı bir şeyi yapmaya, film çekmeye başlar. Fazla da bir seçenek olmadığından köy halkıyla çekilmeye başlanan film, Mersin kıyılarında karaya vuran bir denizaltıdaki Rusların, yaralı askerlerinin kan ihtiyacını karşılamak için köylüleri tek tek kaçırmasını anlatan bir aksiyon filmi olacaktır. Ne var ki 16’sındaki yönetmen köyün kadınlarını kamera karşısına geçmeye ikna edemeyince çekimler yarıda kalır. Asıl film ise bundan 10 yıl sonra, darbenin gelip çatmasıyla başlayacaktır. 12 Eylül’le birlikte bütün evlerin tek tek arandığı sırada, Zeynel Korkmaz’ın yarım kalan filmini bulan askerler, görüntüleri izleyip rol alanlar başta olmak üzere tüm köy halkını sorguya çekerler. O dönem Erdemli’de 7’den 70’e herkesin ‘komutan’ lakabıyla tanıdığı yüzbaşı, film ekibini suç örgütü kurup gerilla eğitimi vermek, adam öldürmek, silah bulundurmak gibi suçlardan dayak ve işkenceye maruz bırakır. Görüntülere bakılarak öldürüldüğü iddia edilen kişilerin komutanın karşısına sağ salim çıkarılması da karakol ahalisini olan bitenin basit bir film teşebbüsünden ibaret olduğuna ikna edemez. Komutan bu kez de filmde gördüğü silahı getirmeleri için ekibe baskı yapar. Filmde kullandıkları tahta tabancayla komutanı ikna edemeyeceklerini anlayan Zeynel Korkmaz, bir akrabasından zar zor temin ettiği gerçek tabancayı filmdeki gibi beyaza boyayıp komutana teslim edince köylüler rahat bir nefes alır.‘Galaya komutanı da bekleriz…’Zeynel Korkmaz’ın yönetmenlik hevesi tüm bu aksiliklerle yarıda kalmış olsa da, oğlu Yasin Korkmaz şimdilerde, 12 Eylül döneminde babasının ve köylülerin başından geçenleri ‘Netekim Karakolu’ adıyla filmleştirmeye hazırlanıyor. Bu macerayı çocukluğunda dinlese de, Korkmaz tüm bu olup bitenlerin film değeri taşıdığını birkaç yıl önce fark etmiş. Babasından devraldığı merakla elinde kamerası, köylülerin görüntülerini çektiği sırada kendisini gören yaşlı bir teyze yüzünü kapatıp, “Çekiyorsun bizi baban gibi, karakola götürtüp dayaktan geçirteceksin yine.” diye bağırınca, Korkmaz da o dönem olup biteni köylülerden tek tek dinlemeye karar vermiş. Dinlediklerinden sonra olan biteni filme çekmek istediğini babasına açtığında ise bu isteği önce pek sıcak karşılanmamış. Hem köylülerde hem babasında, o dönem oluşturulan korkunun izlerinin hâlâ silinmediğini bir kez daha görmüş. Ancak sonunda babasını ikna etmeyi başarmış. Hatta senaryo aşamasında ondan büyük destek görmüş.Uzun metrajlı ilk filmini çekecek olan yönetmen adayı Yasin Korkmaz’a, filmin hangi karakteri merkeze aldığını sorduğumuzda, köylünün taşıdığı korkunun çok da yersiz olmadığını kanıtlayan bir cevap veriyor: “Film aslında sinemacı gence odaklanacaktı, ancak komutan karakteri ne yaptı ne etti ağır bastı. Üstelik bu komutan, darbe dönemine kadar kendi halinde yaşayan sakin bir adam, ancak darbeyle birlikte içindeki canavar açığa çıkmış. Biz kendi halinde masum Yörükleriz. Silahla ne işimiz olur? Ama adam kafayı üstlerine silah teslim etmekle bozmuş. Bunun için yapmadığı saçmalık kalmıyor. Bu yüzden tam başrollük ilginç bir karakterdi. Ne kendisi unutuldu ne de insanlarda haksız yere açtığı yaralar. Üstelik bu hikâye bütünün basit bir parçası…” Komutan şimdilerde Adana’da yaşıyormuş. Yine halim selim olduğu o günlerine geri dönmüş. Yönetmene, onu da filme davet edersiniz artık diyoruz, “Yüzü varsa buyursun gelsin.” diyor.Çekimleri için eylül ayını bekleyen filmde, profesyonel isimlerin yanı sıra o dönem şiddete maruz kalan köylüler de rol alacak. Zeynel Korkmaz’ın film denemesine ait görüntüler ise ne yazık ki kullanılamayacak. Yasin Korkmaz, filme ulaşmaya çalışsa da o döneme dair her şeyin kaybolduğu cevabını almış. Kendi ellerinde kalan fotoğrafları ve görüntüleri ise ev tekrar aranır korkusuyla babası ve arkadaşları çoktan imha etmişler bile.
↧