Eskiden küçük Anadolu şehirlerinde okulların kapanmasıyla birlikte çocuklar için de hayat okulunun zili çalardı. Kimi bir torna atölyesinde, kimi aile çay bahçesinde haftalık ücretle çalışan çocuklar, küçük yaşta sosyalleşerek her değerli şeyin bir karşılığı olduğunu da öğreniyordu.Kumbarada ya da annenin çekmecesinde biriktirilen paralar ise okul harçlığı için kullanılırdı. Küçük olanların her zaman daha fazla para kazandığı çıraklık hikâyelerinden günümüze babalarının yanında yardım için çalışan çocuklar kaldı. Şehirlerde çocuklarını çalıştırmak istemeyen anneler, farkında olmadan onların bilgisayar bağımlısı haline gelmesine neden oldu. Bu durumdan şikayetçi olan aileler ise çocuklarını bir akrabalarının ya da babalarının ekmek teknesine yardım için gönderiyor.» ADAM OLACAK ÇOCUKLARIN HİKAYELERİ İÇİN TIKLAYINSerkan / Malazgirt İköğretim okulu 6. sınıf öğrencisi. Hafta sonları babasına ve amcasına yardım etmek için pazara geliyor. “Pazarda olmak hoşuma gidiyor. Kalabalık, yeni arkadaşlar ve en önemlisi mahallenin teyzelerinden aldığım bahşişler. İlk zamanlar bağırmaktan utanıyordum, sesim çıkmıyordu. Ama şimdi seviyorum.” diyor.Ömer / Dumlukuyu İlköğretim Okulu 8. sınıf öğrencisi. Ailesi ile birlikte Şanlıurfa’nın Bilge köyünde yaşıyor. Yazı fırsat bilip, amcasının kebap dükkanında çalışmak için İstanbul’a gelmiş. Hayalinde edebiyat öğretmeni olmak var. “Sabah 9.00’da işe başlıyorum, paket servislerini ben yapıyorum.” diyor.Onur/ Yavuztürk ilköğretim okulu 8. sınıf öğrencisi. Annesinin marketten ricası üzerine ilk defa bir işyerinde çıraklığa başlamış. Sabahları 9.30’da işe başlayan Onur, telefonla gelen siparişleri götürüyor. “Annem bilgisayarda oyun oynamamdan çok sıkılmıştı. Burada gün çabuk geçiyor.” diyor.Doğukan / 8. sınıfı yeni bitirmiş. 4 yıldır her yaz babasının Atatürk Oto Sanayii’ndeki dükkanında çıraklık yapıyor. “Sabahları 9.00’da dükkanı açıyoruz. Parça temizlemek, yedek parçaları raflara dizmek benim görevim. Yaşıtlarım bilgisayar başında vakit kaybederken ben araç modifikasyonu üzerine yoğunlaştım.” diyor. Hayalinde off road yarışçısı olmak var.Abdullah / Mehmet Akif Ersoy İlköğretim okulu 6. sınıf öğrencisi. Okulların kapanmasıyla birlikte babasının teşvikiyle tornacı atölyesinde çıraklığa başlamış. Sabah 10.30’da makineleri silerek işe başlıyor. İleride polis olmak istiyor. “Haftalık 80 TL kazanıyorum. Önceden bilgisayar başında oyun oynuyordum. Annem de kızıyordu. Burada olmak daha iyi, vakit geçiriyorum.” diyor.Yağızhan / Salih Zeki İlköğretim Okulu 8. sınıf öğrencisi. Hayalinde makine mühendisi olmak var. Okulların kapanmasıyla birlikte babasına ait Büyük Yeni Han’daki dükkanda çalışmaya başlamış. “Babamla birlikte vakit geçirmek, renklerle oynamak hoşuma gidiyor.” diyor. Haftalık yerine babasından Samsung Note 2 cep telefonu istiyor.Cemal / Babasının teşvikiyle çıraklığa başladığı kuyumcu atölyesinde 3 yıldır yazları çalışıyor. “9.30 gibi dükkanı açıyoruz. Tozları almak, ustamın gösterdiği işler yapmak benim görevim. Artık gümüş silme ve değerli taş takma işlerini yapabiliyorum. Bazen de Beyazıt’a paket götürüyorum.” diyor. Haftalık kazandığı 100 TL ‘yi biriktirmesi için annesine veren Cemal, ileride kuyumcu ustası olmak istiyor.
↧