Türkiye’de spor magazin haberciliği denince akla gelen ilk isimlerden Akın Sel. Beşiktaşlı futbolculara yaptığı bin bir türlü şakalar hâlâ zihinlerde tazeliğini koruyor. Özellikle Televole ve Akın Akın Kompela programıyla mesleğinde zirveye ulaşan Sel ile o günleri yâd ettik. Bir sorduk, bin ah işittik.Türkiye’de spor magazin haberciliğini başlatan isimlerin başında geliyordu Akın Sel. Herkes onu Televole’nin muhabiri olarak tanısa da TGRT’de Telekritik programıyla başlamıştı spor magazin haberleri yapmaya. Beşiktaşlı futbolcularla öylesine samimiydi ki yaptığı şakalar karşısında kimse kızamıyordu ona.Süleyman Seba, “Akın Sel’e konuşanı yakarım.” dese de o, yasak falan tanımıyor, kâh ayı kılığına giriyor idman basıyor kâh futbolcuların balkonuna vinçle giriyor, ne yapıp ne edip konuşturuyordu onları. Popülerliğinin zirvesindeyken aniden yok oldu ekranlardan. Uzun zamandır ortalarda görünmeyen Akın Sel ile muhabirlik günlerini, şimdilerde neler yaptığını konuştuk. Konu dönüp dolaşıp bir dönem birlikte çalıştığı arkadaşlarına geldiğinde Sel’in söyleyecek sözü çoktu… Kariyerinde neredeyse 30 yılını deviren 53 yaşındaki gazeteci, enerjikliğinden gram kaybetmemiş. Döneminizdeki mesai arkadaşlarınızın kimi medya patronu, kimi spor müdürü oldu, kimi ise reyting rekorları kıran programlara imza attı. Siz neden birdenbire kayboldunuz ortalıktan?Çünkü ben hiç kimsenin köpeği olmadım. Tasmam asla olmaz. Allah’tan başka da kimseye bağımlı olmadım. Şansal Abi’ye NTV’de sormuşlar: “Büyük ve başarılı bir ekibiniz var. Sizi terk eden oldu mu hiç?” O da “İki kişi oldu.” demiş.Neden ayrıldınız peki?Bana bir söz vermişti. O sözü, sağ olsun 5 ay tuttu. 5 ay sonra sözünden döndü. Bu, bana çok dokundu. Yıllarca baba dediğim, yıllarımı verdiğim, para pul talep etmediğim insandan böyle bir muamele gördüm. Şu anda herhangi bir küslüğümüz yok, hâlâ ararım. Ama gönlüm kırgın.‘Para pul talep etmedim.’ derken?... Parasız mı çalıştırdı sizi?Parasız çalıştırmadı ama hakkım olanın çok azını almışım yıllarca.Ne zaman fark ettiniz bunu?1997’de Kanal D’de iken Cem Uzan, Televole’yi ekip olarak transfer etmek istemiş. Şansal ağabey kabul etmeyince Uzan, “Ekibi dağıtın.” demiş. Önce beni buldular. 5 maaş artı o zaman aldığım maaşımın 10 katına beni kanalına transfer etmek istedi. Kanal D’nin o dönemki genel müdürü Faruk Bayhan ile Şansal abi yanına çağırdı. Faruk Bayhan, “Evladım nereye gidiyorsun? Bir yere gidemezsin, kaç para verdiler sana?” dedi. 100 lira alıyordum o zaman. “10 katı fazlasına transfer etmek istiyorlar.” dedim. “Biz de aynısını veririz.” dediler. Şoke oldum. Bu kadar değerliydim, o halde neden yıllarca bu paraya çalıştırdınız beni?Birikim yapabildiniz mi bari?Hamdolsun. Uçağım, trenim falan yok ama birikim yaptım. Çok güzel bir yaşantım var. Bakırköy’de doğduğum apartmanda yaşıyorum hâlâ. Bir ara Bahçeşehir’de villa aldım, ancak 6 sene dayandık. Sonra geri döndük. Bize yalan geliyor öyle şeyler.Şu sıralar neler yapıyorsunuz?Son iki yıldır Kayseri’de E Haber kanalının başındaydım. Aynı zamanda TRT’de Gerçek Futbol’u hazırladık. E Haber’i İstanbul’a taşıma gibi bir planımız vardı fakat maddi sorunlar buna engel oldu. Bu yüzden bırakmak zorunda kaldım. Şimdilerde internet televizyonculuğu üzerine bir çalışma yapıyorum. Tamamen bu alana yönelip kendi işimi kendim kuracağım. Yalancılara, üç kâğıtçılara, sahtekârlara müdana etmeyeceğim.Yalancı derken kimi kastediyorsunuz?Herkesi kastediyorum. Yalnızca bu camiada adam, dost arıyorsanız o da NTV Spor Müdürü Fuat Akdağ’dır. Onun dışında giydireceğim çok insan var.10 yıl aralıksız devam etti. Sonrasında neden bitti Televole?Ağırlık futboldan magazine kaydı. Ayrıca zamanla taklitleri çıktı. İş cıvıdı, tadı kaçtı. Futbolcular şikâyet etmeye başlamıştı.Futbolculara yaptığınız şakaların dozu artınca “Anadolu’ya sürüldü.” söylentileri yapılmıştı.Böyle bir şey olmadı. Aksine Anadolu’ya gitmeyi kendim teklif ettim.Adam olmuşsunuz para kazanmışsınız ama hikâyesinizOrhan Şengürbüz, 10 yıl Televole’nin seslendirmesini yaptı. Karısı kanserden hastaneye yatırıldığında o karısından üç gün önce kaldırımda öldü. Cenazesindeydim, bilmiyorum Acun (Ilıcalı), Şansal ağabey, Güntekin (Onay) geldi mi? Bir araştırın, belki ben çıktım onlar geldi... Neredeydiniz arkadaş? Vefasız adamlar... Adam olmuşsunuz, para kazanmışsınız, reyting yapmışsınız ama hikâyesiniz.Acunla ilgili atıp tutmak olmazÖnüme çıkan herkes bana Acun’u soruyor; “Ağabey nerelerdesin? Bak Acun aldı başını gidiyor. Nasıl geçti seni?” diyorlar. Ya arkadaşım bu bir bayrak yarışı, önce biri alır sonra diğeri. Bunda hiç gocunacak bir şey yok. Helal olsun. Sorun ne? Ben böyle bir yarışta değilim ki. Acun yaşça benden çok küçüktür. Biz Show TV’ye Kanal D, Kanal 6, TGRT’de çalışarak gitmişiz. Acun ise orada çalışan bir elemandı. Yanlış anlaşılıyor, söylemeye çekiniyorum. Biz Beşiktaş’ı, Milli Takım’ı takip ederken, Televole’yi yaparak Show’a gelmişken Acun, mutfakta bunların montajlarını yapıyordu. Sonra kafasını kullandı. Güzel işler yaptı. Bunlarla ilgili atıp tutmak olmaz çünkü adam reytingleri kırıp geçiriyor.Şimdiki futbolcular başka alemdeSüleyman Seba’nın, futbolcularına size konuşma yasağı koyduğu doğru mu?Evet. Buna rağmen ağzıma bant bağlıyor, o halde bile kaç dakikalık kasetler çekiyordum.Sebebi neydi bu yasağın?Sürekli gırgır şamata yaptığımdan başkan, futbolculara, “Ulan bu adama konuşursanız size 500 bin lira ceza vereceğim.” diyordu. Futbolcular beni gördüğünde “Abi n’olur konuşturma, yakma bizi!” diyordu. “Akın, bugün röportaj yapmayalım.” diyenlere; “Annenin doğum günü değil miydi bugün?” diyordum. Hepsinin annesinin, akrabasının, sevdiğinin doğum günlerini ezbere bilirdim. Hal böyle olunca bir şekilde konuşuyorlardı.Şifo Mehmet’in 20. kattaki balkonuna vinçle girme ve ayı kılığında idmanı basma hadiseniz unutulmazlar arasında...(Gülüşmeler) Ne yapsaydım, yine yasaklı olduğum dönemdi. Şifo beni karşısında görünce mecburen konuşmuştu. Başkana “Adam zır deli. Balkonuma vinçle girdi başkanım.” diyordu.Christoph Daum ne yaptı sizi ayı kılığında idmanda görünce?Daum’la önceden anlaşmıştık. Takım Belgrad Ormanı’nda koşu yapıyor. Sekizinci kilometrede atladım önlerine, ödleri koptu. Hepsi birden üzerime çullandı. Yediğim dayağın haddi hesabı yok. Daum durumu bildiği için bozuntuya vermedi, beni tuttuğu gibi göle attı. Futbolcular şoke oldu.Yeniden Televole’yi yapmayı düşündünüz mü hiç?Şu anda aynı ortam olsa ve Televole önceden yapılmasaydı olabilirdi ama yeniden yapmam.Çekip de yayınlamadığınız görüntüleriniz oldu mu?Yayınlamayacağım hiçbir şeyi çekmezdim. Aksine futbolcular başka kanallar tarafından uygunsuz görüntülendiğinde direkt beni arar, yayınlanmaması konusunda yardım isterler.Kan uyuşmazlığı yaşadığınız futbolcular var mıydı?Sevmediğim futbolcu hiç olmadı ama tabii mesafeli yaklaşanlar vardı. Örneğin Metin Tekin, bu işleri pek sevmezdi ama ben onu bile konuşturuyordum. Bu, zorla olacak şey değil. Aramızda bir bağ vardı.Günümüz futbolcu-muhabir ilişkisini göz önüne aldığımızda şimdiki futbolculara aynı şakaları yapabilir miydiniz?Gözüm kara, şimdi olsa şimdi de çekinmezdim. Beşiktaş muhabiriydim ama Galatasaray ve Fenerbahçeli futbolcularla da samimiydim. Bana yardımcı olmayan futbolcu yoktu. Ama genel olarak kolay olduğunu düşünmüyorum çünkü jenerasyon değişti. O zamanlar cep telefonu bile yoktu. Şimdi futbolcu açıyor iPad’ini, takıyor kulaklığını başka âlemde. Böyle bir futbolcuya mikrofon uzatacaksın, cevap vermez ki.Televole’nin futbolcu ve mankenler arasında balon aşklar ürettiği doğru mu?Tamamıyla gönül meselesi. Bizim ürettiğimiz bir şey kesinlikle olmadı. Biz yakıştırdık, onlar kıvılcım aldı falan, böyle bir şey asla olmadı. İçlerinden böyle şeyler geçirenler olmuşsa bunu bilemem.Boğaziçi Üniversitesi’nde Amerikan futboluyla ilgili bir çekimde kırılmadık yeriniz kalmamış. Ne olmuştu tam olarak?Arkadaşlara 20-30 kişi üstüme atlasın, ben de Cüneyt Arkın gibi iteyim, giriş anonsunu böyle yapayım dedim. Kameramanımız, ‘Abi önden çektik ama bir de amorstan çekmemiz lazım’ dedi. Olur dedim. Amorstan çektik amors olduk.Kötü bir tecrübe olmuş sizin için...Çok ağır bir ameliyat geçirdim. Çatlak, kırık, çıkık ve omzumda göçük oluştu. Ama bundan daha çok canımı yakan, çalıştığım kanaldan bir demet çiçek bile gelmemesi oldu. Flash TV’den bile (bir kişi bile tanımam) geldi, NTV’den gelmedi. Televizyon ayağına ailemden kopmuş bir adamım, çocuklarımla, özellikle kızımla fotoğraflarımız sayılıdır. Şansal abi bile birkaç gün sonra aradı. ‘Yeni haberim oldu.’ dedi. Vay be, yazıklar olsun. Ben bu mesleği çok bile yapmışım.En çok Alpay Özalan ile uğraşırdınız. Hâlâ görüşüyor musunuz futbolcularla?Hâlâ ararım hepsini. Ayrım yapmam ama daha sık görüştüklerim var. Alpay en son Siirt’teydi. Vefa Lisesi mezunuyum, Vefalıyız. Kazandığım her kuruşu, adımı futbolculara borçluyum, başka kimseye değil.Tabii bir de isminizle hemhal olmuş Kompela var. Ne yapıyor şimdilerde?Sokakta biri beni görse ‘Aa Akın Akın Kompela’ diyor hâlâ. Kompela şu anda U-20 Güney Afrika Milli Takımı’nı çalıştırıyor.Türkiye’ye girmesinde sıkıntı var diye söylentiler çıkmıştı...Bir ara araba kaçakçılığı mevzusu olmuştu ama yok öyle bir şey.
↧