Uluslararası kurallara göre havayolu şirketleri uçaklarda fazladan bilet satışı yapılabiliyor. Gelmeyen yolcular nedeniyle şirketlerin zararını önlemeyi amaçlayan bu uygulamanın mağduru olmak istemiyorsanız havalimanına en az 2 saat önce gidip check-in yaptırmanızda fayda var.Bu hafta sonu okullar kapanıyor ve yaz tatili başlıyor. Bu yüzden, yaz tatiline çıkacaklar nedeniyle hava ulaşımındaki yoğunluk çok daha artacak. Yaşanan yoğunluk, haliyle uçakta yer bulmayı zorlaştırırken, ucuz bilet bulma hayalini de rafa kaldıracak. Ancak, “Biletimi aldım, tatile çıkmaya hazırım.” diyenleri de, üzecek bir haberimiz var. Eğer havalimanında mağduriyet yaşamak istemiyorsanız, havalimanına en az 2 saat önce gidin ve check-in (bilet ve bagaj işlemi) yaptırın. Aksi takdirde, biletiniz olsa da, ‘havayolu şirketlerinin fazladan sattığı biletler’ (overbook) nedeniyle uçağa binemeyebilirsiniz.Bu uyarıya, “Olur mu böyle bir şey. Biletimi aldım, kimse benim uçağa binmemi engelleyemez.” şeklinde karşı çıkanlar olacaktır. Ancak, bu konuda olması gerekenler değil de, uluslararası uygulamalar geçerli olduğundan, biletli olsanız da, eğer havalimanına geç gelirseniz, fazladan satılan biletler nedeniyle sizi uçağa almayabilirler. Böyle bir olayla karşılaştığınızda ise hiçbir kuvvet veya otorite sizin uçağa girmenizi sağlayamaz.Her uçakta fazla bilet satılıyorUluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) kurallarına göre, havayolu şirketleri uçağın kapasitesinden fazla bilet satabiliyor. Uygulama, uçulan güzergahlar ve uçağın koltuk sayısına göre, değişebiliyor. Yani uçaklarda fazladan 10-40 bilet satışı yapılabiliyor. Böylece, son dakikada uçuşunu iptal eden veya uçağa gelmeyen yolcular nedeniyle havayolu şirketlerinin zararı önleniyor. Uygulama ile havayolu şirketleri bir anlamda zarardan kurtuluyor ancak uçamayan yolcuların mağduriyetleri büyük prestij kaybı oluşturuyor.Yolcuların, ‘overbook’ olarak adlandırılan uygulama nedeniyle mağduriyet yaşamaması için mutlaka bazı tedbirler alması gerekiyor. Öncelikle havalimanına en az 2 saat önce gelinmesinde büyük fayda var. Çünkü terminal girişindeki güvenlik noktalarında yaşanan yoğunluk, yolculara ciddi zaman kaybettiriyor. Güvenlik noktalarından geçerek terminale adım atan yolcular da, kontuarlara giderek vakit geçirmeden check-in işlemi yaptırmalı. İşte bu işlemden sonra korkulacak bir şey kalmıyor. Bilet ve bagaj işlemini tamamlayan yolcular, daha sonra gönül rahatlığıyla CIP veya özel yolcu salonları ile cafe ve restoranlarda uçak saatini bekleyebilir.Bilet almasına rağmen havalimanına geç gelenler ise fazla bilet satışı yapılan uçakla seyahat edeceklerse kötü bir sürprizle karşılaşabilir. Büyük bir ihtimalle bu yolcular, uçakta yer olmadığı gerekçesiyle check-in işlemi yapamaz ve seyahat hakkını kaybeder.Uçamayanlar otele yerleştiriliyorHavalimanında büyük kavgalara sahne olan bu durum, her yıl milyonlarca yolcunun mağduriyet yaşamasına neden oluyor. Havayolu şirketleri, fazla bilet satışını özellikle bayramlar, okulların açıldığı ve tatile girdiği haftalar, hac ve umre seyahatleri ile yılbaşı öncesi uçuşlarda gerçekleştiriyor. Uygulama nedeniyle uçağa binemeyen yolcular, ilk etapta bir sonraki sefer ile gönderilmeye çalışılıyor. CIP salonlarında özel olarak ağırlanan mağdur yolcular, daha sonra ekonomi sınıfı biletli olsalar da, business sınıfta uçuş yapıyor. Bilet ücretini kabul etmeyen ve bir gün sonraki uçuşla gitmeyi kabul edenler ise otellere yerleştiriliyor.THY’NİN KOKUSU UÇAKTA SIKILMAYACAKBirçok alanda markalaşmaya giden Türk Hava Yolları (THY), uzun ve titiz bir çalışma sonucu kendi kokusunu üretti. Şirketin kuruluş yılından esinlenerek adı konulan ‘TK 1933’, geçen haftadan itibaren havalimanlarındaki CIP salonlarında kullanılmaya başlandı. THY yönetimi, uluslararası esans şirketi MG Gülçiçek ile işbirliğine giderek tasarladığı kokuyla yolcularına, ‘huzur, mutluluk, güven ve ferahlık hissi’ vermeyi düşünüyor. Ancak alerjisi bulunan yolcu olabileceği endişesiyle uçakta kullanılmayacak bu özel koku, uçuşta sadece tuvaletlerde sıvı sabunlara konulacak. THY yönetimi, şu anda sadece CIP salonları ve şirket ofislerinde yer alan marka kokusunu, parfüm, kolonya ve ıslak mendil gibi farklı ürünler şeklinde de kullanmaya hazırlanıyor. Hatta, bu ürünlerin yolcuya satışı ile yeni bir gelir kapısının da açılması planlanıyor. TK 1933 adlı koku, 5 kıtadaki 25 ülkeden getirilen hammadde ile 15 aylık sürede hazırlandı. THY’nin marka kokusunun yapımında, Kanada’dan köknar, ABD’den virjinya, Yunanistan’dan sakız ağacı, KKTC’den greyfurt, İspanya’dan limon, İtalya’dan bergamot, Pakistan’dan limon otu, Vietnam’dan fesleğen, Çin’den okaliptüs, Türkiye’den defne, kekik, gülyağı gibi ürünler kullanıldı.
↧