İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM), 30 senedir akademisyenlere hizmet veriyor. Kütüphane Müdürü Mustafa Birol Ülker, amaçlarının Türk ve İslam dünyasının tarihsel mirasını bilimsel yöntemlerle araştırmak olduğunu söylüyor.Kütüphanecilik Haftası’nın son demlerinde İslam Araştırmaları Merkezi’nin, meşhur ismiyle İSAM’ın kapısını çaldık. Bizi Kütüphane Müdürü Mustafa Birol Ülker karşıladı. Ülker, 1987’den beri burada hizmet veriyor. İSAM, günümüzde sosyal bilimler alanındaki en önemli kütüphanelerden.»»
İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM), 30 senedir akademisyenlere hizmet veriyor. Kütüphane Müdürü Mustafa Birol Ülker, amaçlarının Türk ve İslam dünyasının tarihsel mirasını bilimsel yöntemlerle araştırmak olduğunu söylüyor.Kütüphanecilik Haftası’nın son demlerinde İslam Araştırmaları Merkezi’nin, meşhur ismiyle İSAM’ın kapısını çaldık. Bizi Kütüphane Müdürü Mustafa Birol Ülker karşıladı. Ülker, 1987’den beri burada hizmet veriyor. İSAM, günümüzde sosyal bilimler alanındaki en önemli kütüphanelerden.»»
Yeni Şafak yazarı Osman Akkuşak, Babıali'nin kalem ustalarından. Yazarlık hayatının 60. yılındaki Akkuşak'a göre, gönlünde yazmak istediği daha çok konu var. Necip Fazıl’la bir dönem teşrik-i mesaide bulunan 82 yaşındaki Akkuşak, “Büyük harflerin hiçbir fonksiyonu ve hizmeti yok. Hatta zararı vardır. Bir kere yazının estetiğini bozuyor.” diyor.Yazarlık serüveninizin 60. yılındasınız. Yazmadığınız ne kaldı?Hayat, devamlı bir arayış ve idrak bütünüdür. Yazma işi, bitmeyen bir serüvendir. Gönlümüzde, yazmak istediğimiz konular var. Emr-i İlahi’ye tabi olmadan önce bildirmek isterim. Mesela memleket gençliğine tavsiye edeceğim mesajlar»»
Suriyeli mülteci Feride M., 1939’da Suriye’ye göç etmiş Osmanlı Türk’ü bir ailenin üçüncü kuşaktan torunu. “Dedelerimiz İskenderun’daki siyasî olaylardan dolayı Suriye’ye göçmek zorunda kalmışlar. Şimdi torunları olarak aynı kaderi yaşıyoruz.” diyor. Tek isteği TC vatandaşlığına geçebilmek ve Türkiye’de kalıcı bir iş sahibi olmak.Beşiktaş iskelesinde buluşuyoruz Feride Hanım’la. İlk bakışta soğukkanlı ve acıların belini bükemediği bir kadın görüyorum karşımda. Çay içebileceğimiz bir yere oturuyoruz. Bu sefer biraz heyecanlı “Türkçem biraz kırık ama anlatacağım.” diyor. Dedesinin kimlik defterini»»
En çok pilavıyla tanınsa da İmam Buhari, Tirmizi, Şah-ı Nakşibend gibi mübarek zatlara ev sahipliği yapan bir ülke Özbekistan. Her şehrinde farklı manevî feyzler duyacağınız Orta Asya'nın göz bebeğinde görülmesi gereken o kadar çok değer var ki...Orta Asya’nın incisi Özbekistan’dayız. Siyasi ve dini kimliğiyle tarihe damgasını vurmuş birçok önemli şahsiyetin bulunduğu bir ülke burası. Her karış toprağında manevi feyzler duyacağınız mekânlar, asırlar arasında geçiş yapma fırsatı tanıyor ziyaretçilerine. Kâh büyük İslam»»
Democratus, sanal dünyanın online meclisi. Mevcut sosyal ağlardan farkı vekil seçilebiliyor olması. Burada fikirleri en çok oy alanlar vekil oluyor. Dijital alemin vekilleri gündem tasarısı sunabiliyor, tartışma konularını referanduma götürebiliyor. Silikon Vadisi’nden yatırım alan sitede her cuma vekil seçimleri yapılıyor.Antik Atina demokrasisi üzerine okuduğu bir kitaptan etkilenen Boğaziçi Üniversitesi İşletme bölümü öğrencisi Murat Aydemir’in aklına bir fikir gelir: İnternetin sunduğu imkânlarla herkesin, ülke yönetimine ve sosyal hayata anında hakim olacağı özel bir demokratik ağ veya online bir meclis»»
Muhsin Yazıcıoğlu’nun vefatının üzerinden tam 4 yıl geçti. Olayın kaza mı suikast mı olduğu tartışmaları hâlâ sürüyor. Yaptığı haberlerle yaşananlara ışık tutan gazeteci Köksal Akpınar, bugüne kadar edindiği bilgi ve belgelere dayanan tespitlerini ‘Kanlı Çukur’ isimli kitapta topladı.Bugüne kadar duyduklarımızdan farklı olarak Muhsin Yazıcıoğlu olayına dair Kanlı Çukur’da ne anlatıyorsunuz?29 Mart 2009’da BBP’nin miting toplantısından baş-layıp helikopterin kiralanma süreci, uçuş güzergâhları ve düştükten sonraki dönemi, aslında altı günlük süreci anlatmaya»»
Simple life... Dilimizdeki tercümesi, basit yaşam. Önyargıyla ‘O da neymiş canım!’ demeden önce evinizde, gardırobunuzda, midenizde, en önemlisi aklınızda ve kalbinizde yer eden kalabalıkları düşünün. Sonra modern dünyanın basit yaşam gönüllülerine kulak verin. Ve sahip değil, şahit olmak için geldiğimiz şu dünyayı cefaya dönüştüren her şeyden arının.“Eğer sade ve akıllıca yaşarsak, bu dünya hayatının bir cefa değil sefa olduğuna hem inanarak hem de deneyimle ikna oldum.” diyor Amerikalı filozof Henry David Thoreau. Dünya hayatının bir cefaya dönüştüğünü hissettiğimiz zamanlardayız. Bir türlü bitmek bilmeyen işlerimiz, sürekli bir yere»»
Fin otelinde elemanlar yata yata maaş mı alacak? İngiliz bebek fazla büyüyünce ne oldu? Amerika’da ‘Tavuk mu yumurtadan yumurta mı tavuktan çıkar?’ sorusu yeni bir boyut kazandı.Çocukları kilo alsın diye yapmayacağı şey yoktur annelerin. İngiliz bebek George King’in annesi müstesna. Zira Gloucestershire kentinde 11 Şubat’ta doğan bebek inanılmaz bir şekilde büyüdü. Oldukça iri doğan bebek, altı haftada yaklaşık 70 santimetre boy ve 8 kiloya ulaştı. Doğduktan sonra»»
Bursa’nın Büyükorhan ilçesine bağlı Çökene köyü, Türkiye’nin batısında köyden kente göçün simgelerinden biri. Köy, zorla olmasa da mecburiyetten boşalmış, terk edilmiş durumda.Geçim derdi için evlerini bir bir terk eden köylüler, taşı toprağı altın saydıkları büyük şehirlerin yolunu tutmuş, ‘bir gün döneriz’ umuduyla kapılarını açık bırakarak. Her şey olduğu gibi kalmış. Bazı evlerin eşyaları yerli yerince duruyor. Aradan yıllar geçmesine rağmen ne gelen olmuş»»
"Yalçın kayalıkların, çağıldayan suların,Ermenek burcundadır, yarı düş, yarı masal.Kalbinde şöleni var, en asil duyguların,Bir bilim abidesi, hocamız Ayşe Baysal.” Feyzi HalıcıBesvak, 1975 yılından beri ekonomik gücü az olan öğrencilere burs vermek amacıyla Prof. Dr. Ayşe Baysal’ın önderliğinde faaliyetlerini sürdüren Türkiye»»
Bu yazı herkese hitab ediyor.“Nasıl olur?” diye merak edebilirsiniz; açıklıyorum: İnsanlar ikiye ayrılır; ömrü boyunca diş doktoruna işi düşmeyenler ve ötekiler. Takdir edersiniz ki bu iki sınıftan birine girmeye mecbursunuz, ortası yok!Size uzun uzadıya dişçi koltuğunda başıma gelenleri anlatıp moralinizi bozmak niyetinde»»
Zayıflamaya yeni teşvik; zayıf ol az öde, fedakar babanın oğlunun parmağı için verdiği mücadele ve yine bir öğrenci icadı…Yaz geliyor, daha güzel görünmek için herkesi kilo verme telaşı sardı. Ancak öyle bir ülke var ki orada zayıf olmak demek uçak biletini ucuza almak demek. Güney Pasifik’teki adalar ülkesi Samoa’da obeziteyle mücadele için ilginç bir uygulama başladı. Samoa Havayolları uçak biletlerini kiloya»»
Bütün hafta gözüm kulağım telefonumdaydı. Ortadoğu ve Balkanlar’ın en hızlı silah çeken, pardon silahın modası geçti, alo diyen insanı olacağımdan emindim. Alo? Buyrun efendim. Benim efendim. Teveccüh buyurmuşsunuz.Âkil adam listenize girmekten onur duyarım efendim. Gerçi Murat Bardakçı kelimeyi i’siz telaffuz etmemizi söylüyor, ama alışmışız bir kere âkıl adam demek biraz tuhaf oluyor. Siz nasıl takdir ederseniz, ben âkil kadın diye de tutturmam efendim. Adam derken zaten ademi anlıyorum»»
Tarihin bir uydu gibi etrafımızda dolaştığı zamanlardan geçiyoruz. Gün geçmiyor ki, tarih bize birkaç kere göz kırpmasın.Mesela bir zamanlar telaffuzu dahi ciddi bir mesele olan “Kürt sorunu”nun çözümü için hükümet kanadından ortaya atılan tekliflerden birisi “23 Nisan Ruhu” olmuş. AK Parti Grup Başkan Vekili Mahir Ünal tarafından gündeme getirilen önergede hedefin “23 Nisan 1920’de»»
O’ndan söz etmeye en çok O’nu görenlerin hakkı vardı ve onlar konuşmaları istendiğinde anlatmaya nereden başlayacaklarını bilemezlerdi. Vahiy katibi Zeyd bin Sâbit, O’nu anlatması istendiğinde duraklamış, “Eğer bütün hallerinden ve sözlerinden sual ederseniz, O kıyısı olmayan bir denizdir. Fakat bazı hallerinden sorarsanız, layıkıyla haberdar olduğum şeyleri anlatabilirim,” demiş ve bir peygamber»»
Alkışlarla karşılandığı basın odasında konuşmasına başlarken sevinçten ağlamakla gülmek arasındaki yüz ifadesiyle ertesi gün 48 yaşına basacak olgun bir insandan ziyade okuldan üstün dereceyle mezun olmuş bir genç adam gibiydi..Aylardır üzerinde durduğu koşan, pasa dayalı oynayan, pes etmeyen ve skoru ararken haldır haldır saldırmak yerine rakibe karşı taktik ve strateji geliştiren bir takım kurmuş olmanın huzuruna sahipti..Sadece takımına değil taraftarına da bazı şeyleri öğretmişti.. Sabır...Bu sütunlara bir süredir sabır»»
Doğup büyüdüğü ve bir dünya yıldızı olduğu yuvanın değerini daha iyi anlamak için, bazen onu terk etmek gerekir. Tıpkı, Ay Yıldızlıların başarılı orta saha oyuncusu Nuri Şahin’in yaptığı gibi. Şahin, hayalleri uğruna terk ettiği Borussia Dortmund’un değerini, tekrar yuvasına kavuşunca anladı.Bazen bulunduğumuz yerin değerini anlamak için uzaklara göç etmemiz gerekir, tıpkı Ay Yıldız’ın başarılı oyuncusu Nuri Şahin’in yaptığı gibi. Nuri Kazım Şahin henüz 22 yaşındaydı, doğup büyüdüğü şehri Dortmund’u ve kulübü Borussia’yı terk ettiği vakit. İspanya semalarına yelken»»
Onlar, hafızalara kazınan filmlerin tecrübeli yönetmenleri. Ancak tek başına tecrübe filmi izletmeye yetmiyor. Peki, eski yönetmenlerin yeni filmleri neden tutmuyor?Zeki Ökten, Atıf Yılmaz, Yılmaz Güney gibi isimlerin asistanlığıyla sinemaya başlayan Ali Özgentürk, 1979’da çektiği ve Türkan Şoray’ın başrolünü oynadığı ‘Hazal’ ile adını duyurdu. 1981’de çektiği ‘At’, Tokyo’da aldığı 500 bin dolarlık ödülle büyük ses»»
Mehmet Emin Ay, tasavvuf musikisinin ülkemizdeki önemli isimlerinden biri. Aynı zamanda ilahiyat profesörü olan ve şu sıralar Bursa Müftülüğü görevini de yürüten sanatçının son albümünün adı ‘Bûy-i Muhammed’.Çalışma Sevgili Peygamberimiz'e adanan eserlerden oluşuyor. Albüm birçok orijinal eseri gün yüzüne çıkarması bakımından da önemli. Bu çalışmada, Peygamberimiz'in vefatından sonra yazdığı şiirle gönül tellerimizi titreten ‘Can Parçası’ Hz. Fatıma'nın anlamlı şiirini, Hz. Mevlânâ'nın»»
Üç ud, üç akademisyen müzisyen… 3 Dem grubu, on yıllık bir dostluğun ürünü. Kendileri mütevazı, müzikleri iddialı. Yabancıların ayakta alkışladığı 3 Dem ile yola ilk çıkışlarından Türkiye Müzik Ödülleri’ne uzanan hikâyelerini konuştuk.3 Dem grubu hangi duygu ve düşüncelerle kuruldu?Bekir Şahin Baloğlu: Grup kurma fikriyle bir araya gelmiş değiliz. Üçümüz de konservatuvardan sınıf arkadaşıyız. Sırtımızda ud, konservatuvar bahçesinde gezerken tanıdık birbirimizi. Beraber çalışmaya başladık. Bundan ziyadesi çok iyi arkadaş olduk. Çıkardığımız»»
