Sakarya'da yaşayan Tamer Selçuk (47), 2 bin 150 parçalık fotoğraf makinesi koleksiyonuna sahip. Selçuk, yer tahsis edildiği takdirde dünyanın en büyük fotoğraf tarihi müzesini açabileceğini ve projesinin hazır olduğunu belirtiyor.
Sakarya'da yaşayan Tamer Selçuk (47), 2 bin 150 parçalık fotoğraf makinesi koleksiyonuna sahip. Selçuk, yer tahsis edildiği takdirde dünyanın en büyük fotoğraf tarihi müzesini açabileceğini ve projesinin hazır olduğunu belirtiyor.
İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi olan Prof. Dr. Mim Kemal Öke'yle 28 Şubat süreci ve devamında yaşadığı zor günleri konuştuk.
Nedir Dortmund'un bu rekorları kıran başarısının altında yatan? Tabii ki ilk etapta uyumlu bir yönetim yatıyor. Kulüp Başkanı Hans-Joachim Watzke ve Spor Direktörü Michael Zorc'un teknik patron Klopp'la ortak hareket etmesi başarının altında yatan etkenlerden sadece biri.
Yollarda motorsikletli sürücülerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Motor kullananların karşılaştıkları sorun sadece hava ve yol şartlarıyla sınırlı değil. Diğer sürücülerin çok normal karşıladığı bir çok durum, motorsikletliler için tehlike demek. Yolda her aracın bir hakkı var, motorsikletin de. Bu hakların ihmal edilmesi, trafik kurallarının gerektirdiği bazı öncelikleri verilmemesi de iki tekerlekli araçlar için önemli bir sorun.
Sözlükler, teknolojinin dokunduğu her şey gibi yeni bir çehreye bürünüyor. Kitaplığımızda duran o kalın, ciltli sözlükler, artık her tarafa taşınabiliyor. Peki internet sözlükleri basılı sözlüklerin yerini tutabilecek mi?
Tercümanlık zor zanaat. İşiniz tercüme yapmaktır. Ama kritik bir cümleyi çevirdiğinizde kendinizi bir anda kapı önünde bulabilirsiniz. Bu sebepten olsa gerek "Bugün iyi oynadık." cümlesi, "Abi bomba gibi oynadık, şampiyon olur gelene geçene beş atarız." şeklinde çevrildiğine şahit olabilirsiniz. Şaka bir yana dışarıdan çok kolay gözüken futbol tercümanlığı hiç kolay değil.
Alper Görmüş, 2007 yılında, genel yayın yönetmeni olduğu Nokta dergisinde, Deniz Kuvvetleri eski komutanı Özden Örnek'in günlüklerinden bölümler yayımlayarak, AK Parti'ye yönelik yapılan darbe planlarını ortaya koydu.
Kurtlar Vadisi'nin Çakır'ı bıyık bıraktı, eline ustura, sırtına ceket aldı, delikanlı bir kabadayı oldu. Ustura Kemal dizisinde başrole soyunan Oktay Kaynarca, oynadığı karakterle kaderlerinin kesiştiğini söylüyor:
Almanlar, bu haftaya kadar 40'lı yaşlarında F1'e geri dönen 7 dünya şampiyonluğu bulunan Michael Schumacher'in hâlâ bir yarış bile kazanamamasını, sağlık problemlerine rağmen bu yaz yedinci kez kano dalında olimpiyatlara katılmayı hedefleyen 50 yaşındaki Birgit Fischer'i konuşurken, kıdemli efsanelerin dönüşü hikâyesinde gözlerini Bayern Münih Teknik Direktörü Jupp Hynckes'e çevirdi.
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği tarafından düzenlenen 'En Moda Konferansı'nın bu yıl önemli katılımcıları var. Dernek Başkanı Cem Negrin, geçtiğimiz yıllarda dünya markalarının yöneticilerini çok zor ikna ettiklerini söylüyor. Şimdi durum değişmiş. Geçen yıl konuşmacı olarak bile gelmek istemeyen patronlar bu yıl dinleyici olarak geliyor programa. Üstelik yeni yatırımcılarla birlikte...
Türk, Kürt, Çerkez ve Ermeni öğrenciler, modern zaman bireylerinin bir arada yaşama kültürünü öğrenmeleri için bir yıldır Aşure/Anişabur adını verdikleri bir proje üzerinde çalışıyor.
19 Mayıs kutlamalarının nasıl olacağını hep yetişkinler tartışıyor. Oysa bayram gençlerin, gençliğin... Fakat kimse onlara bayramlarını nasıl kutlamak istediklerini sormuyor. Biz sorduk. Ortak düşünceleri şöyle: "Atadyumların dışında, tören havası olmayan, şenlik gibi bir 19 Mayıs olsun."
Burcu Güneş ile birlikte seslendirdiği Çıkmaz Sokaklar şarkısıyla müzikseverlerin dikkatini çeken Eflatun, kendini 21. yüzyıl pop şairi ve 'modern dünyanın masal anlatıcısı' olarak tanımlıyor.
Yüzden fazlası bestelenmiş şiirlerine aşinadır kulaklar. Adı söylendiğinde belki bir resim gelmez aklınıza ama "Kara gözlüm efkarlanma gel gayrı", "Uzaktan gelmişim yorgunum hancı" gibi dizelerin içimizde mutlaka bir karşılığı vardır.
Onların hayatlarında sesten, gürültü patırtıdan eser yok. Tek gürültüleri birbirlerini fark etmek için yere vurdukları topuk sesleri. Onu da duymuyor, hissediyorlar. Sessiz sinema oynar gibi işaretlerle geçiyor ömürleri.
Her şey, Fransız fotoğrafçı Bruno Barbey'in bir grup Beşiktaş taraftarını fotoğraflamasıyla başlar. Karede beş-altı kişi vardır. Söz konusu fotoğraf geçtiğimiz günlerde Yapı Kredi Yayınları'nın bir kataloğunda yayımlanır.
Popüler kültürün sosyal bilimlere yönelik merakı, gün geçtikçe artıyor. Giderek bir cazibe merkezine dönüşen sosyal bilimlerin gördüğü bu ilgi, nitelik artışında ne denli etkili? Sosyal bilimlerin otorite isimleri, niteliğin arttığı yönünde pek de iç açıcı konuşmuyor!
Beşiktaş'taki adliye binasının günlük yaşamını anlatmak, yazıyla tarihe not düşmek zorunlu oldu. Çünkü bundan sonra üniversite olarak hizmet verecek. Zaman içinde adliyede herkes birbirini tanıdı, selam verdi. Bir "Beşiktaş adliyesi ruhu" oluştu. Binanın ismi bile, darbeci zihniyetin destekçilerini rahatsız edecek kadar somut bir figüre dönüştü.
Günün büyük kısmı trafikte geçer özellikle işi dışarıda olanların. O hengâmeden kurtulduğunu sandığı anda da yeni bir problem bekler kapıda: park yeri! Park yeri bulma probleminin en az yaşandığı motorlu araç motosiklettir. Ancak doğru bilinen yanlışları ve hiç farkına varılmayan riskleri de vardır aslında.
Yıldırım Ağanoğlu, Balkanlar üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan bir tarihçi. Tek Rumeli TV'de "Balkan Savaşı'ndan Balkan Barışı'na" adlı programı hazırlayıp sunuyor.
